Salı, Nisan 07, 2009

aile ödevi 2




“Diğer veliler sizin yaptığınız ödevi nasıl bilebiliyor?” dedim
“Okuldan ayrlmıyorlar ki!

Devlet okulu olsa anlıycam, öğretmenin gözüne girmeye çalışıyorlar diyeceğim. Anneler sabah sınıfa giriyor, çocukların ödevlerini inceleyip, öğretmenlerden son havadisleri alıyorlar. Öğleyin sefertasında yemek getirip çocuklarna yediriyorlar. Akşam çıkışta da sınıfa girip o gün neler oldu, ne ödev verildi öğreniyorlar. Milletin işi gücü yok ki. Bizimkinin sınıfında BMW cipli bir anne var, bütün işi gücü bu: İki çocuğu okula getir götür!
İşin sinir bozucu yanı veli toplantısı olduğu zaman da öğretmenlerle en çok konuşanlar bunlar, hiç yanlarından ayrılmıyorlar. Ya, zaten hergün burdasın, konuşuyorsun, bırak azcık da biz konuşalım di mi!”
dedi
“Veli toplantılarında bu konulardan şikayet etmiyor musunuz?” diye sordum
“Etmez miyiz. Son toplantıda eczacı bir hanım vardı. Öğretmene;

‘Rica ediyorum, haftada bir gün ödev vermeyin. Çocuk için değil, kendim için istiyorum, lütfen! Aile düzenimiz bozuldu, huzurumuz kaçtı, çok geriliyoruz, haftada bir gün istirahat etmek istiyoruz” dedi, öğretmenler kabul etmedi, hergün ödev olmazsa alışkanlık bozulurmuş” dedi.





“Bu iş bana hiç mantıklı gelmedi, aile katılımı olmazsa ne olurmuş. Biz okulları okuduk, ödevlerimizi yaptık, sınıflarımızı geçtik. Bu yaştan sonra daha zorla ödev yapılır mı?” dedim
“Vallahi iki yıl önce biz de aynen sizin gibi düşünüyorduk Doktor Bey. Arkadaşlarmız anlatıyor, biz de onlarla dalga geçiyorduk. İşin içine girince bu lafların bir anlamı kalmıyormuş. Çocuk daha ikinci sınıfta; SBS için kurs düşünmeye başladık. Beşinci sınıftan sonra her sene sınava gireceklermiş. Özel koleje vermeden önce bir öğretmen bana ‘En iyisi devlet okulu artı etüd. Çocuk eve ödev getirmez, rahat edersiniz’ demişti. Haklıymış!” dedi

Muayenesinde anksiyetesi dışında patolojik bulgusu olmadığından halsizliği için kan tahlillerini istedim.




Karikatürdeki çocuk: "Bu akşam ev ödeviniz yok, sevinebilirsiniz"

23 yorum:

Hâlet-i Ruhiyem dedi ki...

O ödevleri kendileri yapmadıktan sonra hangi alışkanlıktan bahsediliyor acaba :)

La Santa Roja dedi ki...

Ben de özel okulda okudum, kardeşim de fakat böyle birşeyi ne duydum ne gördüm. Zaman geçtikçe iyice saçmalamaya başladılar demek ki. Velileri mi terbiye edecekler alışkanlıkları bozulmasın diye, anlamadım ki.

coffeé dedi ki...

benim yeğenimin anne babası da aynı dertten muzdarip. ki ödev çocuğun öğrendiklerini pekiştirilmesi için verilir, ebeveynlerin ilkokulu tekrarlaması için değil ama, birşey yapılamıyor.....

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Bu aile katkısı son senelerin saçmalıklarından...
Maalesef!

Esma dedi ki...

6 yıldır özel ders öğretmenliği yapıyorum ve inanın ödev yapmaktan ders anlatmaya fırsatım olmuyor, ilkokul 4.sınıf öğrencisine bile bir lise çocuğunun yapamayacağı zorlukta proje sunumları yaptırıyorlar. Kimi anne babalar kendisi yapıyor kimisi de benim gibi özel ders öğretmenlerinden bunu "rica" ediyor, danışıklı dövüş oldu artık bu durum, çocuk sınavdan kötü not alsa bile bu ödevler sayesinde not ortalaması yükseliyor ama uzun vadede kimseye bir yararı olmayan ve okul yıllarının kötü anısı olarak kalacak saçma sapan bir uygulama kanaatimce.

VOLKAN - KALDERA dedi ki...

Uzun zamandır sessiz sakin okuyordum yazılarınızı ama bu sefer yarama dokundunuz :/ ben çalışan bir anneyim,oğlum İÖO 4. sınıf öğrencisi. Şu yazınızda hastanızın keşke dediği devlet okulu + etüt öğrencisi. 8,30 da okula girip 16:30 da çıkan oğlumun öğretmeni yine de ödev veriyor. Bu çocuk ne zaman dinlenecek, aileyle vakit geçirip oyun oynayacak bilmiyorum. Sistem yeni ama öğretmenler eski :/ Hafta içi verdiği ödevler ders çalışma, test, vs şeklinde allahtanm ama hafta sonları için, karton üstüne kent yada şehir kurma, halı dokuma, maket, baskı vs gibi şeyler. Amacı mantıklı anlatabilecek biri var mı : /???

aysencifci dedi ki...

Merhaba, sizi yeni buldum, tüm postlarınızı da okudum. Çok güzel bilgiler var, teşekkür ederim.

Ödülünüz var, uğrayıp alır mısınız?Sevgilerimle,

Adsız dedi ki...

sizi nasıl izliycem :(

Adsız dedi ki...

biz yurtdisinda yasiyoruz. haftada bir kere birer sayfa ingilizce ve matematik odevi goruyoruz ucuncu sinifta. onu da yapmiyor oglum ben bastirmadan.
sonunda ogretmenine not yazdim, bu cocugun odevlerini bizzat ister misiniz, odevi sorumluluk olarak algilamiyor, hic ders calismiyor evde diye.(ki odev yapmamanin hic bir yaptirimi yok burada)
gecen hafta veli toplantisina gittim...ben cok memnunum kendisinden dedi ogretmeni, derse katilimi gayet guzel, notunuz beni sasirtti!
oglum da yanimda, ogretmen ekledi "tabii ki hayatini cehenneme cevirmek gibi bir niyetimiz yok ama haftada bir kere yarim saatini ayirip odevini yapsan iyi olur."

birinci sinif gunde 15 dakika, ikinci sinif 20 dakika, ucuncu sinif 30 dakika odev yapar. daha fazlasi normal degil diyor buradaki sistem.

hayrettir ki odevden o kadar telef olmaya ulkemizde peynir ekmek gibi bilim adami yetismesi, egitimin dunya standartlarindan yuksek olmasi vs vs gerekir. ama bu yalnizca bir hayal su anda!

hadi diyelim bu odev yapan cocuklar ulkenin okur yazar takimi olacak ilerde...
oy veren milyonlar egitimsizken nasil bir yonetim olacak bu?

bizim ulkeyi adaletsizlik yonetiyor, firsat esitsizligi, cahillik.

bir miktar azinlik ogrenciyi odevden telef ederek "iyi" egitmek degil. en ucra koye kadar butun ogrencileri hakkiyla egitip yarim saat odev yaptirdigimiz zaman adam olabilecegiz.

bu konuda cok doluyum sanirim...bitiremedim gitti! :)

bayancommonsense

Adsız dedi ki...

merhabalar,
amerikada yasiyorum ve ilkokula giden bir oglum var. cocuklar buyuyor, artik turkiye ye mi donsek, orada okula devam etseler diyordum. Ama artik bunu pek dusunmeyecegim.

Burada 1. sinifta yapmamiz gerekenler: haftada bir matamatik odevi (cok kisa), ayda en az 10 kitap okuyup kaydetmek (en cok kitap okuyan ogretmenle dondurma yiyor :)).
Burada devam ...
gulcin

Unknown dedi ki...

can kartoğlu gürses in ''annem sizi derse bekliyor''diye bir kitabı var.çocuklarını bu şekilde sıkıştıran aileler lütfen okusunlar....

Karen Hanim dedi ki...

Bu durumdan üzülüyorum. Bence sınıflar fazla büyük Türkiyede onun için okulda fazla şey yapılmıyor ve ödevde kalıyor. Aynı zamanda bir öğretmen o kadar çocukların ev ödevine bakamaz ve bir çok şey anne babalara yükleniyor. Ne dersiniz?

december dedi ki...

ya izninizlen ben cusssssssssssss demek istiyorum dahasi yok...

Gözlük abi dedi ki...

Bir öğrencim anlatmıştı. Okuduğu özel okulda öğrencilerle birlikte veliler de derse giriyor.

Hangi akla mantığa uyuyor, anlamak mümkün değil.

Adsız dedi ki...

Son performans ödevimiz elektrik devreleri ile ilgiliydi.Veli olarak bizim de yapabilmemiz mümkün olmadığından elektrikçiye yaptırdık.
Sanırım hoca çok beğenecek.

Adsız dedi ki...

çocuklarının sırtından 'varolmaya' çalışan bu cinnetliler guruhunun acilen zorunlu psikanaliz uygulamasına tabi tutulmalarından başka bir yol göremiyorum maalesef.

iffetin günlüğü dedi ki...

müfredat okuldan okula değişiyormu acaba?benim büyük oğlum devlet okuluna ortanca da özel okula gidiyor haftada bir ödev yaparlar evde genelde test çözüyorlar.aile katılımı meselesinide anasınıfa giden küçüğün öğretmeninden duydum oda sınıfa gelerek bazı günler faaliyetlere katılmamızı istedi.ama seneye bol bol el yazısı yazacağımı biliyorum.

elektra dedi ki...

sistemin hem içinden hem dışından bakan biriyim, öğretmenim ve veliyim. zurnanın zırt deliğinde öğretmenim. üniversiteye hazırlık kurumlarında yani.işte bu velilerin öğrencinin elinden alıp ödev yapmasının getirdiği bir öğrenci kitlesi, zırt deliğinde aynı konuyu defalarca anlatmanızı isteyip, tek bir soru çözme gereği duymadan, ' bu soruları birlikte çözebilir miyiz hocam?' olarak geliyor karşımıza. bin kere aktif öğrenmenin bu olmadığını, neyi bilmediğini bilmenin en doğru öğrenme yöntemi olduğunu anlatmanıza rağmen bu değişmiyor. çocuk düşen netleri için endişelenmiyor, veli geliyor bu nasıl yükselir hocam demeye. geçen gün etüdlerimden birine bir veli katılmak istedi. gerekçesi, ben öğreneyim, ona öğreteyimdi. neye yanacağımı şaşırdım.
öte yandan, bu kınadğım davranışların seyreltilmişini oğluma sergilediğimi fark edip panik de oluyorum. ama olacak gibi değil ki. istedikleri projeler 12 yaşında bir çocuğun altından tek başına kalkabileceği gibi değil. velhasıl, iki ucu da görüp pisliği ortadan kaldırmanın yolunu bilemeyen biri olarak ağlamak istiyorum...

deli dana dedi ki...

Bu durumda kötü karne gelirse çocuğa kızmamaları lazım, yük çocukta değil, bütün ailede. Aile boyu okuyor onlar. Demek ki böyle zengin olunuyor. "Para verdim çocuğu yolluyorum, bari bende son damlasına kadar istifade edeyim."

Hatchipu dedi ki...

hayatimda ilk kez bu denli bi sacmalik duyuyorum. ödevleri anne ve babalarin ypatiktan sonra ne faydasi kaliyorki cocuklara?
zaten proje ve sunum seklinde olan ``ödevler`` okulda sinifta, yani derste cocuklar tarafindan hazirlanmali.cocuklar kendi bilgileri ile, kendi arastirma gücleri ile bunlari hazirlamalari gerekir ki, bi faydasi olsun bu yapilanlarin. bende egitimciyim.yurtdisinda yasiyorum ve böyle bi sacmaligi dedigim gibi ilk kez burda okudum.
bazi yorumcuklarin aksine ben ögretmenlerdede hata görüyorum. devlet tarafinda verilen belirli icerikler var, tamam, ama iyi bi ögretmen bunu her daim cocuklara yaklastirma ve ögretme seklini degistirebilecek kapasitede olmali diye düsünüyorum. ayrica ev ödevi vermemekte yanlis.. ödevler kisa ve net olmaliki, cocuk eve gelince bir veya en fazla iki saat icinde bu ödevleri KENDI BASINA yapsin ve okulda ögrendiklerini bi kez daha pekistirsin..

Adsız dedi ki...

bugün veli toplantım vardı ve şuan inanılmaz derecede başım ağrıyor...veliler çaresiz çünkü artık aileler "çocuk merkezli" olmuş, biz öğretmenler dertli ve idarecilerin çoğu duyarsız...
ben ödev veren bir öğretmen değilim bunda da branşım çok etkili.yalnız "performans ödevi" diye bir ödevi her dönem mutlaka vermemiz gerekiyor.
sistem aileleri sıkıntıya sokan.ödevler çocukların yaparak yaşayarak öğrenmesi için veriliyor ama çocuklar öylesine yoğun ve yorgunki aileler devreye giriyor.
aslında bu konuda yazılacak çok şey var.Allah yardımcısı olsun minik öğrencilerimizin...

H. İbrahim Andiç dedi ki...

çok güldüm ya :)

Zoghurt dedi ki...

daha kaç yaşında bu çocuklar, ne sbs'si. minicik beyinleri 4 şık arasına sıkıştırıyorlar, bütün yaratıcılık gidiyor. yazık.