Cuma, Ekim 16, 2009

köy ebeliği





Bugün genç emekli bir ebe kan tahlilleri için başvurdu.

"Ne kadar genç emekli olmuşsunuz, tam üretken çağınızda" dedim
"Hayatım çalışmakla geçti Doktor Bey, yaşım ilerleyince rahatlarım diyordum ama bir değişiklik olmayınca ben de ayrıldım" dedi
"Göreve nerede başladınız?" diye sordum



"Niğde'de bir köyün sağlık evinde ebe olarak 5 sene kaldım. O kadar çok doğum oluyordu ki...Çok çaresizdim. Köyün kışın merkeze bağlantısı kapalı, açık olsa da merkeze gitmek bir saat. Bir Allah, bir sen, yapayalnızsın. Bazen makat gelişi, kol sarkması gibi zor doğumlar oluyordu, götürün diyordum, 'ne olur yardım et!' diye yalvarıyorlardı. Ben sağlık meslek lisesinden mezun 18 yaşında çocuğum. Okulda 13 doğum yaptırdım, mezun oldum. Bütün tecrübem bu! O zaman ben de Allaha yalvarıyordum ne olur yardım et diye.



Motor gürültüsünden , kapı vurulmasından korkar olmuştum. Gece uykunun en tatlı yerinde bir motor sesi, güm güm kapı vurulur, haydi kalk doğuma. Köy de iki parça halinde, gece ayazda 40 dakika yürüyorsun, kalın giyiniyorsun bu seferde terliyorsun. Hala bizim evde kapıya tahtaya vurmak yasaktır, hiç sevmem o sesi" dedi


"Niye sağlık evinde yaptırmıyordunuz doğumu?" diye sordum
"Sağlık evinde hiç bir şey yok ki, dört duvar, bir masa. Sadece denetleme işine, bir de enjeksiyona yarıyor. Köylüler bakkaldan penisilin alır gelir, illa da bunu yapacaksın diye tutturur. Yapmayınca kızarlar, sen de yeni yeni adetler getirdin derler. Onlara göre çocuğu hasta ben de bakkaldan aldığı penisilini yapmak zorundayım. Buna alıştırmak zor oldu" dedi




"Penisilin bakkalda mı satılıyordu?" dedim
"Sadece Penisilin olsa iyi! Doğuma giderim yaşlı kadınlar bakkaldan Synpitan* alıp vurmuş olurlardı. 'Yapıverdik guzum, kolay doğursun diye' derler bir de" dedi
"Litotomi masanız yokken nasıl doğum yaptırıyordunuz?" diye sordum
"Halı minderler vardı köyde, kalın içi sert, ben onları kullanıyordum.İkisini üstüste koyup gebeyi yatırıyor, arkasına da bir yaşlı kadın koyuyordum, ona dayanıp güç alıyordu.



Yaşlı kadınlar da doğum yaptırıyordu. Bazen aynı anda iki doğum gelirdi, ilk gelene giderdim, ikincisini onlar doğurturdu. İşim bittikten sonra gider bakardım, bitmemişse onu da doğurturdum"
dedi

*Rahimin kasılmasını sağlayan bir ilaç

İlk fotoğraftaki Zen grubunun albüm kapağı Niğde Sağlık Müdürlüğünün sitesinden,

9 yorum:

. dedi ki...

tamam sustum.

kara kitap dedi ki...

bloğunuzu çok beğeniyorum.hem doktor hem de izmir'de olmanız ve insanların anlattıklarını yorumsuz yazmanıza ve yazılarınıza eklediğiniz resimler beni bloğunuzun sıkı takipçisi yaptı.ama izle butonu olmadığı için izlediğim bloglara ekleyemiyorum.sevgilerimle.

a R T u n dedi ki...

En son Niğde sağlık Müdürlüğü'nün sitesine verdiğiniz bağlantıyı tıkladım. Ne oldu bilin... En altta Google reklamı çıktı. Yok da hani gov.tr uzantılı bir adreste Google reklamı ne arar? Rezalet yani...

Adsız dedi ki...

hey gidi ulkem! :(
b.commonsense

tilki dedi ki...

fotolar arasında en işveli semih susun işareti yapmış.:)

esraycr dedi ki...

Dördüncü sınıfa geçmiş lisanslı ebe olarak, 40 doğum tecrübesiyle..Beni korkuttu yazı... :(( Bilgi cesarettir tabi ki.Ama daha biz yeni mezun olacakların deneyimsizliği...

Tüm sağlık ailesinin Allah yardımcısı olsun..

Adsız dedi ki...

Köy dediğiniz şeyin nüfusu ne ki bu kadar çok doğum olsun? 500 kişi olsa, bir yılda toplam kaç kişi hamile kalacak? 10 çıkar mı acaba? Bana abartı geldi anlattıkları.

Y dedi ki...

Çalıştığın sağlık evine bağlı diğer köylerinde ebesisin tek köye bakmıyorsunki

Unknown dedi ki...

Eskiden kırsal nüfuslar kalabalıktı. Doğum oranları da yüksekti. Ayrıca bir ebe tek bir köyden sorumlu değildi. Ebesi olmayan civar köylerden de sorumluydu.