Cuma, Ocak 20, 2006

kondüktörlük

Bugün emekli bir kondüktörün ilaçlarını yazdım. Amca 12 Eylül'den bir hafta önce emekli olmuş. Hala trenleri özledikçe yolcu olarak biniyormuş, eskiden bedavaymış ama son Ecevit hükumeti sırasında bu imtiyazları alınmış, şimdi %20 indirimli biniyormuş.
Bir keresinde Konya Ilgın'da kaza yapmışlar. Manevra yapan bir trene çarpmışlar. Tren şefi son anda bağırmış, ama trenin frene asıldıktan sonra durması için 750 metre lazımmış. Bizim amca bağırınca hemen oturmuş, yaralanmamış. Tren şefinin kafası yarılmış, telsizle doktor çağırmışlar. Doktor gelene kadar amca yerlerdeki su birikintilerinin üzerindeki buzları kırıp getirip şefin başına bastırmış. Son iki yılında tren şefliği de yapmış ama ünvanını vermemişler, kondüktör olarak emekli olmuş.Kaçak yolcular açık açık dertlerini söylerlerse onları kendi inecekleri istasyona kadar idare ediyorlarmış, ama eğer saklanırlarsa ceza kesiyorlarmış.
Bir keresinde Almanya'dan gelen iki kardeş yolda paralarını çaldırmışlar. Amca istanbul'dan Ilgın'a kadar idare etmiş oradan da arkadaşına devretmiş.Üç sene önceki bir tren yolculuğunda Kondüktör olarak o kaçak götürdüğü çacuklardan biriyle karşılaşmış. Çocuk O'nu tanımış, Açık Üniversite'de okuyormuş, 'ben burada kalmam ,yükseleceğim' diyormuş. Amca da 'gidebildiğin yere kadar git!' demiş.


Fotoğraf geçen yıki bir Diyarbakır seyahatinden.

Hiç yorum yok: