Perşembe, Haziran 28, 2007

ben




Gaia epey önce sormuştu, 200. gönderimde biraz kendimden bahsedeyim:

1.Kardeşim 5-6 yaşlarındayken götürdüğümüz üç göz doktorunun, üçünün de birbiriyle ilgisiz tanılar koyması sonucu babamın düştüğü çaresizliği görünce tıp okumaya karar verdim


2.Tıp fakültesinde okurken doktor olmaktan vaz geçtim. Edebiyat-dergi-yayın işleriyle, ticaretle uğraştım. Doktor olmaya hiç mi hiç niyetim yoktu.
Mezun olunca, ticaret yapacak kadar para biriktirmek için mesleğe başladım ama tutuldum, bırakamadım.
Mecburi hizmet yaptığım köyün kahvesinin önünde oturan yaşlıların 24 yaşındaki ben geçerken saygıyla ayağa kalkmaları doktorluğa bakış açımı değiştirdi.


3. Hekimliğin bir zanaat olduğu görüşüne katılırım. Ben de sabırlı ve soğukkanlı olmayı ustalarımdan öğrendim. İhtisastan sonra bilgi ve güvenimin artmasıyla yaptığım işten çok zevk alır hale geldim.


4. Çalışma ortamımda dış dünyadaki halimden farklı olarak oldukça ciddi, ve sert algılanıyorum, aslında sanırım öyleyim de.


5. Bazı hastalarımı hiç unutmam. Özellikle kaybettiklerimi...


32 yorum:

Adsız dedi ki...

Bence doktor olarak çalışmakla en doğrusunu yapmışsınız.
Blog dünyasının içindeyim uzun zamandır. Sizinki kadar düzeyli, anlamlı, eğitici ve keyifli başka blog görmedim desem abartmış olmam.
Sanıyorum bu şekilde düşünen tek kişide ben değilim. Dolayısı ile edebiyat aşkınız blog dünyasında can buluyor zaten, bırakın sağlığına kavuşacak insanlar sizin gibi düzgün doktorlardan faydalanabilsin.
200. postunuz hayırlı olsun, dilerim daha nice postlar yazarsınız ve bizlerde keyifle okuruz.
Sevgilerimle.
Özlem.

serap dedi ki...

ben de burdayım uzun zamandır..
sevgiler

Sukru Gorgulu dedi ki...

200'üncü gonderiniz hayırlı olsun. Blog dünyasına girdiğimden beri takip ediyorum yazılarınızı. İlk gördüğümde yüz civarında gönderi vardı bu sayfada ve hepsini 2 günde okumuştum büyük bir iştahla. Diğer blogunuzu da takip ediyorum. Çok gezgin bir ruha sahip oluşunuza hayran kaldım. Ayrıca bir doktor olarak özgün bakış açınız sayesinde bizler de tıbbi bilgi denizinden nasipleniyoruz ve halkımızın beş temel hali hakkında fikir sahibi oluyoruz.

Adsız dedi ki...

Selamlar,

Çok keyifli
inanılmaz derece de eğitici
gelişmiş bir dil hakimiyeti
ve ortaya çıkan harika bir site

Lütfen devam edin...

Adsız dedi ki...

Merhaba

Lutfen yazmayi birakmayin.Yazilarinizi keyifle okuyoruz.

saygiyla

Adsız dedi ki...

Merhaba

Yazilarinizi keyifle okuyoruz. Dilerim yazmayi birakmazsiniz.

saygilar

yüxexeratonin dedi ki...

bence de lütfen devam edin..
ilk okuduklarımdansınız..
5. şıkka takıldım..
bi an empati kurmaya çalıştım da,, okumaya geçiremediğimiz öğencilerin başarısızlığını kendi başarısızlığımız saydığımız kadar ,,onların hazır olmama vs. durumlarını da göze alarak hafifletiriz bu üzüntümüzü..
sizde nasıldır hastanın ölmesi??
sanırım duygusal ve doktorluk mesleğine uzak bir zihniyetle düşünüyorum..
sevgilerimle.. (tebeşir tozu)

osman dedi ki...

Ben de yazılarınızı çok beğendim. 200. yazınız hayırlı olsun. Üstümdeki yorumcuların çoğundan farklı olarak ben blogunuza daha yeni rastladım ama yazmayı hep sürdürmeniz temmenisinde ben de bulunacağım.

Nice 200 yazılara.

Adsız dedi ki...

merhaba,
200.gonderi hayırlı olsun.
yeni keşfettim ama müptelası oldum,çok beğendim çok... yorumculardan şükrü bey diğer blog'tan bahsetmiş, neresidir?
sevgilerimle

cagla

gaia dedi ki...

nice 200'lere efenim...

etipuf dedi ki...

MERHABALAR...
YA GENELDE DR.'LARIN HİKAYESİNDE HEP Bİ BAŞKA DR KILIKLI ZİHNİYETİN, HAYATLARINDA YAPTIĞI YANLIŞKLIKLAR YER ALIYOR...
BENCE İYİ Kİ DOKTORSUNUZ ZİRA SİZİN GİBİ ''İNSAN'' LIKLARI MESLEKLERININ ÖNÜNDE OLAN İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR...
İYİ Kİ DOKTOR OLMUŞSUNUZ DİYORUM DA ASLINDA
ZENGİN Bİ İÇ DÜNYANIZ VAR VE BENCE SİZ HANGİ İŞİ YAPARSANIZ YAPIN , ONA KENDİ RENGİNİZİ KATARDINIZ....
PALETİNİZ DOLU...HEP İYİ RESİMLER DÖKÜLÜR UMARIM...

Filiz Morkoç dedi ki...

Ben de uzun zamandır buralardayım, ve siz sık kullanılanlar listemdesiniz.. Keyifle ve merakla oluyorum yazdıklarınızı.. Lütfen devam edin.. Sevgiler. Filiz.

Adsız dedi ki...

selam,
ben de en çok konu ile ilgili bulduğunuz resimleri seviyorum. sayfayı açarken hangi resmi bulmuş bugün diye mesakla resmin yüklenmesi bekliyorum sonra yazıyı okuyorum:)
kulpsuz

ssbb dedi ki...

Güzel yorumlar için teşekkür ederim. Yazdıklarıma yorum gelmesi beni yazma konusunda motive ediyor.
Bazen hiç yorum yapılmadığı zaman kendimi dipsiz kuyuya taş atmış gibi hissediyorum.
Yine de yazmayı bıramak gibi bir niyetim yok:)

Adsız dedi ki...

Bugün nihayet ben de merhaba demek istedim. Aynı sehirde yasayan bir meslektasınız olarak epeydir merak ve begeniyle okuyorum yazılarınızı. Zihinsel olarak neredeyse her bir hasta ile onun hastalıgı haricinde de bir cok farklı duygusal uyaranlarla karsılasıyoruz aslında yasamlara dair. Sizin farkınız bunları ( ve hatta diger blogtaki gezilerinizi de) secici bir algıyla hafızanıza da kaydedip her anlamda güzel bir dille ve hemen hemen katkısız sadelikle sunmanızda bence ki; bu apayrı bir maharet gerektiriyor. Sizi ictenlikle kutluyor ve izlemeye devam edecegimi bildiriyorum. Saygılarımla...

Pratik Anne dedi ki...

Ben de duzenli olarak blogunuzu takip ediyorum uzun zamandir. Ilk kesfettigimde de geriye donup butun yazilarinizi okumustum. Yorum yazilmamasi takip edeninizin olmadigi manasina gelmiyor. Blogunuzu sik sik guncellemenizden de dolayi (iceriginin kalitesi ayri tabi) en cok takip edilen bloglardan biri oldugunuzu dusunuyorum. Kendi adima yazayim, yazdiklariniz o kadar enteresan, ve bazilari o kadar yeni veya sasirtici ki "buna ne denir ki?" seklinde yorum bile yapamiyorum.

funda dedi ki...

merhaba bora bey

her gün açıp bakıyorum yeni bişeyler eklenmişmisiniz diye,nice 200.yazılara ...

Adsız dedi ki...

Sıkı takipçilerinizden biriyim...Eczacı olarak büyük bir keyifle okuyorum sizi...

Komşusundan duyduğu tansiyon ilacını hiç bir hekime danışmadan sırf komşusuna iyi geldiği için kullanan insanların yaşadığı bir ülkenin dilinde yazdığınız yazılarınızda ilaçların ticari isimlerini vermekte bir sakınca görmüyor musunuz?

Sevgiler...

ssbb dedi ki...

İlginize teşekkür ederim.
Bu konuda epey yazdım, bazıları burada

ve burada Artık soruları yanıtlamamaya karar vermiştim, ama eczacı olduğunuzu söylediğinizden sizin için bir kez daha yazdım.

sevgilikeNdim dedi ki...

Bende sizi çok merak ediyordum, kendinizden arada bahsetmeniz hoş olacak sanırım. Bloğunuzu okumak bana keyif veriyor, umarım hep böyle devam eder. Sevgiler.

elektra dedi ki...

geç kaldım sanırım. ama, 200. yazınıza bir minik destek de benden olsun dedim. siz hep yazın bora bey. ve umarım, hep gezin. onları da yazın:)
iyi geceler.

Aslı Cin dedi ki...

Bora bey, kaçırdığım yazıları okurken bunu görünce şaşırdım, ama nedense okuduklarıma şaşırmadım, o kadar zaman olmuş ki sizi okumaya başlayalı, tanımışız sanki.

İlginç...

Adsız dedi ki...

Ben de sitenizi takip etmeye çalışıyorum. Iyiki yolunuzda devam etmişsiniz. Edebiyatla tıp burada bulusmus. Ne de iyi olmus.
2000. postunuzu da okuyabilmek dileğiye
Hoşçakalın

Alphecca dedi ki...

Bence kendinize çok güzel bir meslek bulmuşsunuz. Hem insanlara yardım ediyor, hemde içinizdeki öğrenme dürtüsünü besliyorsunuz. Bu kadar çok insanla karşılaşıp, birşeyler öğrenebileceğiniz başka bir meslek var mı acaba diye merak ediyorum. Bu sohbetlerin hastalarınızın sizi benimsemesine de ayrıca faydası olduğuna inanıyorum. Bu arada bloğunuz sayesinde bizlerde ucundan bucağından öğrenme şansı elde ediyoruz :))

Benim Hayatim dedi ki...

ben de her gün gelip yeni yazı var mı diye bakıyorum. Çok eğitici olduğunuzu düşünüyorum hele farklı meslek gruplarından aktarımlarınız yok mu :) Çevremdekilerle de paylaşıyorum.

TheDreamer dedi ki...

Merhaba;

Blogunuzu, yansız objectif tavrınız ve yoğun insan sevginizden dolayı büyük bir begeni ile takip ediyorum.. O yüzden blog ödülleri için sitenizi hiç düşünmeden yabancı bloglar listesine ekledim.. Sizden müsade almadım kusura bakmayın.. Ama blogunuzun daha yaygın olarak okunmasının toplumsal bir hoşgörü oluşturacağını düşünüyorum..

Ayrıca doktor olmaya aday arkdaşlarıma da sizin blogunuzu kesinlikle tavsiye ediyorum.. Ve vurguladığım insanı sevmeyen, idealizmi olmayan insanların doktorluk mesleğini icra etmekte çok zorlanacağı yönünde.. Haddimi aşıyorum bazen biliyorum.. :))

Umarım Mütevazi ve olgun tavrınız hep aynı kalır..

Keyifli haftalar ve çalışmalar dilerim...

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Bora Bey,
Bu yazınızı çok geç okudum.
Sizi 200. yazı için kutlamakta biraz geciktim.
Yine de her seferinde yorum yazmasam da yazılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmek için yazmak istedim.
Öğrenmeninzin ve paylaşmanızın sürmesi dileğiyle.

Adsız dedi ki...

Nice 200. yazilara insallah.
Cok ögretici bir blog. Siz hastalardan ögreniyorsunuz bizde sizden. Bence bu sekilde degisik mesleklerden herkesin blogu olsa insanlarin o meslegi daha yakindan tanimis oluyor.
Daha nice güzel yazilarda bulusmak dilegiyle.
KeLeBeKk
www.kelebekk.blogcu.com

Adsız dedi ki...

Ben bugün buraya nasıl geldim ve sizin yazılarınızı okudum bilmiyorum ama iyiki sanal alemde kaybolup sizi yazılarınızdan ve yorumlarınızdan tanıdım, çok mutluyum.
Zannediyorum başlığınız beni çekti.Son aylarını yaşadığım işimle ilgili olduğu için.Çok güzel yazmışsınız,emeğinize sağlık.Doktor olmak hala bir ayrıcalık hiç birşeye saygının kalmadığı bu ülkede.İyiki doktorsunuz, iyiki varsınız.

Adsız dedi ki...

Bende çoğu hastaları unutmam, özellikle kaybettiklerimizi.Onları yaşıyor farzetmek için,arşivdeki varlıklarını koruyorum. Ama bu yıl bitiminde hiç birisinin artık arşivdede varlıkları korunamayacak; üzgünüm!.....

ssbb dedi ki...

neden işinizi bırakıyorsunuz merak ettim.

asidiktesir dedi ki...

beğeni ve olumlu eleştirilerimi yöneltmek için neden bu yazınızı seçtiğimi ben de bilmesem de, bugün kabaca bir hesapla 500'ü geçkin kayıt arasında ilerleyerek yaklaşık bir haftada buraya kadar geldiğimi belirtmek isterim.
çok güzel bir anlatımınız var. edebiyatçı olsaymışsınız daha fazla okuma imkanımız da olabilirmiş, ama doktor olmanız insanlardan hikaye toplamanızı kolaylaştırdığı için toplumsal ve kişisel bilgiye ve deneyimlere erişmenizi kolaylaştırabilmiştir muhtemelen.
ülkemizde, (tıbbi edebiyat deniyor sanırım adına), beynine bir defa hava değmeye görsün tarzı bir edebi tür ve bu tarz kitaplar çok yaygın değil. doktorların buna zaman ayırmadıklarından veya heves duymadıklarından ötürü sanırım? veya çoğu çalışanın "keşke anılarımı bir köşeye not etseymişim, ne kitaplar çıkardı" şeklindeki serzenişlerinden belki de...
umudumuz günün birinde bu tarz öykülerinizi fikirlerinizi ve bilgilerinizi raflara da taşımanız.
ayrıca özellikle belirtirim ki, aktardığınız bilgiler ve deneyimler çok kıymetli olduğu gibi bunları okuması da çok keyifli (bir haftada 300 yazıyı okuduğumu belirtmiş miydim?).
yazılarınızın devamını, hastalarınızın şifasını dilerim...