Perşembe, Ocak 01, 2009
hapishane
Bugün uzun süredir periyodik muayenelerini aksatmış olan bir hastam içeriye girince
“Kusura bakmayın gelemedim Doktor Bey , içerdeydim” dedi.
Karşılıksız çekleri yüzünden 2 ay tutuklu kalmış.
“Nasıldı hapishane?” dedim
“Allah kimseyi düşürmesin ama ben hiç zorluk çekmedim. Bir kez çocuğum telefonda ağladı, ben de ağladım, yoksa çok rahattım. Zaten ilk gittiğinde seni görünce okumuşsun falan, başka muamele ediyorlar. Beni kütüphaneye verdiler, orada çalışarak geçti. İşçi koğuşu diye bir koğuş var, daha aklı başında olanların kaldığı, orada kaldım, ama içerdekileri bir görseniz,%90’ı suç makinesi, sürekli girip çıkıyorlar” dedi.
“Eskisi gibi koğuş ağalığı, kabadayılık, paranı alma, eziyet falan oluyor mu?” diye sordum
“Bizim koğuşta yoktu. Zaten para vermiyorlar eline. Bir karta yükleniyor belli miktarda paran, onunla da haftada 1 gün alışveriş yapabiliyorsun, sonrasında hep takas. Mesela Malboro 5 lira sayılıyor, veriyorsun, zeytin çay alıyorsun. Arıza çıkartanı da bir güzel benzetip hücreye atıyorlar, o nedenle herkes sakin” dedi
“Bir nev’i askerlik gibi bir şey yani” dedim
“Aynen, ama kafanda oturtman lazım. Ben şunu anladım, herkes her an oraya düşebilir. Ölümlü bir trafik kazasına sebep olduysan kusurun olmasa da dedini anlatana kadar yatıyorsun. İçine sindiremeyenler, kriz geçirip duvarlara yumruk atanlar oldu” dedi
“Onlara ne yaptılar?” dedim
“Onları da hücreye attılar, tam Pardon filmi gibiydi yaa, izlediniz mi” dedi gülerek.
"Hiç zorluk çekmediniz mi yani" dedim
"En çok sigara dumanından rahatsız oldum, çıkma imkanın olmayan bir odada bir sürü kişi aynı anda sigara içiyor, dumanaltı oluyorsun" dedi
"Temiz hava sahası oraya ulaşamamış daha yani" dedim
"Ne yazık ki öyle" dedi
Bu da ikinci fotoğraftaki Tuğba Özay'ın hapishaneden çıkışı sonrası Pınar Öğünç'le söyleşisi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Allah düşürmesin kimseleri.
Ama bilgi sahibi olmakta gerek, ne oldum değil ne olıcam demek lazım ya.
kapalı alan fobim var benim...en büyük kabusum budur hayattaki...
Engelli kişilere acınmaması gerektiğinden bahsedilirken şöyle bir söz geçer: "Herkes bir engelli adayıdır." diye. Aynen öyle de herkes bir mahkum adayıdır. Başa gelmeden sanki çok uzakmış gibi gelebiliyor ama ufak bi yanlış anlaşılmadan dolayı yıllar yatanları duyuyoruz.
geçen yıl aynı suçtan bir arkadaşım içeri girdi. 4 ay yattı. 1-2 defa ziyaretine gittim. (bolu kıbrısçık). onların hapishane de sadece 40 kişi vardı. ona rağmen 1 koğuş ağası vardı. 35 yıla mahkum eski bir kiralık katil koğuştaki düzenden sorumluydu. herkes ayda ona 20 lira veriyor vede parasızlarında sigara, yemek gibi ihtiyaçlarını karşılıyordu. parası olmayanlarda yemekleri yapıyor, bulaşıkları yıkıyordu.
Yorum Gönder