Salı, Ocak 16, 2007


Bugün bir haftadır süren sıkıntı yakınması ile gelen orta yaşlı bayan bir hasta aslında kendini sıkacak hiçbir sorunu olmadığını söyledikten sonra biraz sorgulayınca geçen hafta kapıdan su arıtma cihazı satmaya gelenlerin evinde yaptıkları tahlilden sonra yakınmalarının başladığını anımsadı.
Kapıdan mahallenizde su tahlili yapmaya geldik diyen iki kişi bir bardağa musluktan doldurdukları suyun içine biri sarı biri beyaz iki çıbıktan oluşan bir alet sokup fişe takmışlar. Su derhal bulanmış, adeta bulaşık suyu gibi olmuş. Değil içilecek kullanılacak hali bile yokmuş, döktükten sonra da bardağın etrafında yağı kalmış.
Satıcılar kendisine bu suyu nasıl içtiğini, hele evlatlarına nasıl içirdiğini, onların sağlığıyla oynadığını, büyük kötülük yaptığını, kendisinin de bu suyu içmesi halinde her türlü hastalığa yakalanacağını anlatmışlar.
Sattıkları su arıtma cihazını alamamış, çünkü fiyatı 1500 Liraymış.
‘24 yıldır aynı suyu içiyorum, bir rahatsızlığım yok ama bardaktaki tahlil sonucunu görünce çok tedirgin oldum, acaba suyumuzu nasıl tahlil ettirebiliriz?’ dedi.
Böyle bir tahlil yöntemi olmadığını, su arıtma cihazını satmak için kendisine kimyasal bir göz boyama yaptıklarını, musluk sularının bölgelerindeki sağlık ocağı tarafından düzenli olarak tahlile gönderildiğini, endişe edecek bir şey olmadığını, tanımadığı insanları da evine alırken dikkat etmesini anlattım, ve İnsomin drj. 2x1 yazdım; yakınmaları devam ederse tekrar gelmesini söyledim.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

Henüz çok kısa bir süredir postlarınızı okuma gayretindeyim ve kendimi "aaaah ah" veya "hey ALlahım" demelerden alamayacağım gündelik trajikomik ve dehşet ötesi olayların ortasında buldum

Sanıyorum orta yaş ve üstü kadınlarda bu tip evham-paronoya karmaşası oluyor hep. Anneannem haber bülteninde tarif edilen "tehlikeli satıcı" modeline tıpa tıp uyan (aynı siyah ceketliydi kızım, elindede öyle çantası vardı...) birinin kapısını çalması üzerine yardımına koşabileceğini düşündüğü kişileri aramış ve yaklaşık 2 ay boyunca bu konuyu gündemimizden düşürmemişti.

Oradan biliyorum :)

Sevgiler

Adsız dedi ki...

Bora bey, o yapılan işlemi ben de gördüm. Hatta farklı sular üzerinde de denediler. Mesela bizim musluk suyu korkunç çıktı, bir de elektronik bir aletle kirlilik derecesini veriyorlardı zaten. Ama içtiğimiz markalı su çok az sarılaştı, değeri de limitin altında çıktı. Orada verilen kimyasal bir şey yok, nasıl yapılıyor bilmiyorum ama sudaki ne var ne yoksa ayrıştırıyor.

Bize bunu getiren tanıdığımız bir çok markalı su arasında da çok fark olduğunu, bazılarının musluk suyundan farkı olmadığını yine en iyisinin kullandığımız su olduğunu söylemişti. İçimiz rahat ama o çeşmeden akan suyla diş fırçaladığımızı falan düşününce ben de rahatsız oluyorum.

Adsız dedi ki...

1500 liraya ne filtresidir, fabrikaya su aritma tesisi mi bu? Burada (Amerika) en baba dedigin filtre (musluk basina veya lavabo altinda boruya takilan filtre) $150-$200.

Adsız dedi ki...

olsa olsa elektroforez yapılmıştır diyeceğim ama ? o zamanda sararma vs olmaması lazım. enteresan. bora abi bu işin peşini bırakma o mahalleyi boydan boya gezmiştir zaten onlar :)

Adsız dedi ki...

Bahsi geçen su arıtma cihazı İhlas markadır. Bize de gelmişlerdi de oradan biliyorum. Tahlil doğru mudur tartışılır. Ben almadım cihazı.
Özlem