Perşembe, Kasım 29, 2007

kore harbi

Bugün 73 yaşında bir hasta uykusuzluk ve sıkıntı hissi ile başvurdu.
Muayenesini yaparken daha önce böyle yakınmaları olup olmadığını sordum.
"Ben gönüllü olarak Kore’ye gittim, ama savaşamadık, oradan döndüğümde bunu çok dert etmiştim, benzer şikayetlerim o zamanda olmuştu, bir iki sene sürdü geçti” dedi.
"Neden savaşamadınız?” diye sordum.
"Mütareke oldu, daha biz Süveyş kanalında iken ateşkes ilan edildi” dedi."Geri mi döndünüz o zaman?" diye sordum.
“Yok gittik. Üç aylık ateşkes ilan edilmişti, 4 kere 3 aylık uzattılar en sonunda barış oldu, bir sene orada kaldıktan sonra savaşamadan döndük” dedi.
"Nasıldı Kore?” diye sordum.
"Biz Pusan’daydık, oralar hep dağlıç. Bir kere izin verdiler Seul’e gittik, Amerikalıların piyex dediği yerler var, oraları gezdik başka halkla temasımız olmadı" dedi.
Neden gönüllü yazıldığını sordum.
Gençlik işte, hem macera olsun, hem de kalırsak şehit, dönersek gazi olmak için. Benim babam da böyle imiş. O Osmanlı’nın adamıymış, medresede okurken medrese mezunlarını askere almadıklarından okulu bitirmemiş, bırakıp askere gitmiş. Üniformayı bir giymiş ondan sonra 13.5 yıl çıkaramamış” dedi.
“Sonra pişman olmuş mu medreseyi bıraktığına, 13 yıl askerlik yapınca?” diyecek oldum, “Katiyen!” diye itiraz etti, hiç pişman olmamış, genelde Balkanlar’da Sırplara, Bulgarlara karşı savaşmış, yara almadan dönmüş, 110 yaşında vefat etmiş.
Kendisine distimi tanısı koydum, ve Sertralin 25 mg 1x1 yazdım

Kore savaşı sırasında 23 Haziran 1953 günü Türk Birliği'ni ziyaret eden Amerikalı gösteri grubuna ait fotoğraflar Kore Gazisi Assubay Mesut İziş'e ait ve bu siteden.


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Ne güzel insanlar şu eskiler değil mi?? Nerede şimdi böyle idealist, doğru insanlar.. Ahh amcacım ahh...
egeden

egemavisi dedi ki...

Amca idealistmiş. Takdir ettim kendisini. Babasını da tabi. Fakt yazının başlığını görünce aklıma Nazım'ın Kore Savaşı hakkındaki şiiri geldi. Yeri gelmişken not düşmekte fayda var.
Şiire ulaşmak için buradan buyrun.