Aaah ahh, babamın meslekdaşı... Babam da Kıbrıs harekatında paraşütle Gönyeliye inenlerdendi. Düşünsenize, siz paraşütle süzülerek aşağıya doğru iniyorsunuz, ama ateş altında... Vurularak inenler,, rüzgarın savurmasıyla Karalioğlu tarafına sürüklenip rumların kucağına düşenler.. Bence de sıcak evlerimizden konuşmak çok kolay, hasbelkader babam orada ölseydi (ki vurulmuştur, gazidir kendisi) bizler yetim büyüyecektik, kimin ne kadar umurunda olacaktı. Farkındayım, biraz acı yazdım , ama gerçekler böyle.. O zamanlar 5 yaşındaydım, harekat sonrası biz de gittik adaya annemle.. 1 sene kadar yaşadık ama, düşünün artık Girnenin virane ortamını.. Valla o yıllara döndürdü beni bu yazı.. Elinize sağlık Bora bey... egeden
Bora Bey merhaba, blogunuzu uzun zamandır keyifle takip ediyorum ancak blog her eklenen yazı ile daha yavaş yükleniyor sanki. Blog ayarlarınızı bir sayfada en fazla bir haftalık yazı gösterecek şekilde ayarlasanız hız artacak gibi. Ne dersiniz? :)
Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun.
Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
2 yorum:
Aaah ahh, babamın meslekdaşı... Babam da Kıbrıs harekatında paraşütle Gönyeliye inenlerdendi. Düşünsenize, siz paraşütle süzülerek aşağıya doğru iniyorsunuz, ama ateş altında... Vurularak inenler,, rüzgarın savurmasıyla Karalioğlu tarafına sürüklenip rumların kucağına düşenler.. Bence de sıcak evlerimizden konuşmak çok kolay, hasbelkader babam orada ölseydi (ki vurulmuştur, gazidir kendisi) bizler yetim büyüyecektik, kimin ne kadar umurunda olacaktı. Farkındayım, biraz acı yazdım , ama gerçekler böyle.. O zamanlar 5 yaşındaydım, harekat sonrası biz de gittik adaya annemle.. 1 sene kadar yaşadık ama, düşünün artık Girnenin virane ortamını.. Valla o yıllara döndürdü beni bu yazı.. Elinize sağlık Bora bey...
egeden
Bora Bey merhaba, blogunuzu uzun zamandır keyifle takip ediyorum ancak blog her eklenen yazı ile daha yavaş yükleniyor sanki. Blog ayarlarınızı bir sayfada en fazla bir haftalık yazı gösterecek şekilde ayarlasanız hız artacak gibi. Ne dersiniz? :)
Yorum Gönder