Alain' in bi kitabında "Ahlak Zengin İşidir" diye bi yazı okumuştum. Söyleşiler' in birinci cildinde idi sanırım. Onu aklıma getirdi bu yazı, oku da benim gibi olma diyen demirci babayı ve haftada iki kez balık yemesi gerektiğini tarttım kafamda... Bazen ideal olan ne komik kalıyor değil mi gerçeğin yanında?
Yazılarınızı çok severek takip ediyorum, her yazınızda başka bi konu hakkında bir fikrim olmuş oluyor. Gerçekten çok hoşuma gidiyor bu. Ne güzel ne yaratıcı bir fikirdir böyle bi blog. Emeğinize sağlık...
Bu nasihatlarla büyümüş olan ben o çocuğa üzüldüm valla... Çocuklarımıza şunu olma, böyle yapma diye büyütmek yerine, ne olmak istediğine, ne olmak istemediğine karar verme yetisini kazandırabilmek önemli olan... Mutluluğu hamallıkta buluyorsa, yeteneği hamal olmaya yetiyorsa hamal olacağım diyebilmeli insan...
çok üzüldüm çocuk için...hayal bile kurmasına izin verilmemiş sanki bu kadar sene içinde...hep set çekilmiş sanki önüne, bilerek ya da bilemeyerek...bir çocuk daha harcanmış ya da harcanmak üzere...
Öyle ilginç,öyle güzel,öyle saflar ki. Anne olduğumdan beri daha da duyarlı oldum. Eskiden olsa belki bu kadar içten hissetmezdim halini ama içim buruldu.
Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun.
Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
8 yorum:
balık ucuz mu orada?
Alain' in bi kitabında "Ahlak Zengin İşidir" diye bi yazı okumuştum. Söyleşiler' in birinci cildinde idi sanırım. Onu aklıma getirdi bu yazı, oku da benim gibi olma diyen demirci babayı ve haftada iki kez balık yemesi gerektiğini tarttım kafamda... Bazen ideal olan ne komik kalıyor değil mi gerçeğin yanında?
Yazılarınızı çok severek takip ediyorum, her yazınızda başka bi konu hakkında bir fikrim olmuş oluyor. Gerçekten çok hoşuma gidiyor bu. Ne güzel ne yaratıcı bir fikirdir böyle bi blog. Emeğinize sağlık...
balıktan ucuz bir şey var mı?
hamsi, sardalya
2-3 lira
Bu nasihatlarla büyümüş olan ben o çocuğa üzüldüm valla...
Çocuklarımıza şunu olma, böyle yapma diye büyütmek yerine, ne olmak istediğine, ne olmak istemediğine karar verme yetisini kazandırabilmek önemli olan...
Mutluluğu hamallıkta buluyorsa, yeteneği hamal olmaya yetiyorsa hamal olacağım diyebilmeli insan...
çok üzüldüm çocuk için...hayal bile kurmasına izin verilmemiş sanki bu kadar sene içinde...hep set çekilmiş sanki önüne, bilerek ya da bilemeyerek...bir çocuk daha harcanmış ya da harcanmak üzere...
Öyle ilginç,öyle güzel,öyle saflar ki.
Anne olduğumdan beri daha da duyarlı oldum.
Eskiden olsa belki bu kadar içten hissetmezdim halini ama içim buruldu.
çok zor artık geleceği hayal etmek ama...
Great pictures of father and sons.
I love that Cat Stevens song!
Good Post.
Yorum Gönder