Bugün öksürük yakınması ile başvuran bir açıköğretim öğrencisi ile konuştuk: Televizyondaki dersleri izleyip izlemediğini sordum. Hiç izlememiş, dersaneye gidiyormuş.
Akademi adı altındaki dershanelerde haftada dört gün derslere giriliyormuş. Dersleri o bölümden mezun olanlar veriyormuş. Daha çok soru çözülüyor, nerelerden soru gelebileceği söyleniyor, soruların %50 si de söylenen yerlerden geliyormuş. Dershaneler haftada dört gün varmış, kantinde bir üniversite ortamı yaşanıyormuş.Yıllık ücret 1000 liraymış, buna kitaplar da dahilmiş.
Akademi adı altındaki dershanelerde haftada dört gün derslere giriliyormuş. Dersleri o bölümden mezun olanlar veriyormuş. Daha çok soru çözülüyor, nerelerden soru gelebileceği söyleniyor, soruların %50 si de söylenen yerlerden geliyormuş. Dershaneler haftada dört gün varmış, kantinde bir üniversite ortamı yaşanıyormuş.Yıllık ücret 1000 liraymış, buna kitaplar da dahilmiş. Televizyondaki dersleri niye izlemediğini sordum.
'Çok zor oluyor, anlaşılmıyor’ dedi.
Öksürüğünün sigara içmesinden kaynaklandığını, sigarayı bırakmadığı sürece geçmesinin zor olduğunu söyledim.
'Çok zor oluyor, anlaşılmıyor’ dedi.
Öksürüğünün sigara içmesinden kaynaklandığını, sigarayı bırakmadığı sürece geçmesinin zor olduğunu söyledim.
Kayıtlar
4 yorum:
Valla ben arkadaşa katılamıycam, çünkü bazen şöyle bi gözüm takılıyo, çok açık, anlaşılır ve bizim üniversitelerdeki dersler gibi..Ben anlamıyorum bu gençleri, zorlarına gidiyo tabi oturup evde ders dinlemesi. İlla para verip ders alacaklar.
egeden
Sevgili ssbb
Çooook dr. arkadaşlarımız var, ama yine de sizin gibisi yok. Yani bi insan ancak bu kadar dünya insanı olur.
Size nice 15 seneler dilerim.
Sağlık içinde, huzurla, mutlulukla, eşiniz ve oğlunuzla, bereketli bir hayat dilerim.
egeden
doğrusu ben de 'açık öğretim tıp fakultesi' okuyorum :) derslere falan gittiğim yok; katılmam gereken lablar pdö ler olursa onlara gidiyorum haftada birde okulun ordaki bir kırtasıyeden o hafta işlenen derslerin notlarını alıyorum eve gelip çalışıyorum; sınavdan once 2 haftada çalıştımı yetiyo okulumu geçmeye:)
Yazıların bazılarını okudum da çok imrendim. Hastaların özel hayatlarına nedense girmeyi vakit kaybı olarak görürüz, bize hastalığı ile ilgili olan kısmını anlatsın, gerisi bizi ilgilendirmez diye düşünürüz. Hoş özel hayatları ile ilgilensek bile konuşacak zaman yok, o ayrı bir mevzuu..
Oysa hastaların %50'sinin tek derdi, derdini anlatmak, konuşma ihtiyacını gidermek..
Zaman zaman keşke diyorum kardiyoloji üstüne bir de psikiatri ihtisası yapsaymışım, ne faydalı olurmuşum topluma.. :))
Neyse gene gelicem ziyaretinize..
(Ben aynı zamanda gezimanya'yım)
Yorum Gönder