Çarşamba, Ocak 09, 2008

kıl

Bugün ilaç yazdırmaya gelen bir hastaya ne iş yaptığını sordum.
Fırça ustasıymış. Çocukluğundan beri fırça üretiyormuş.
“Hala elde fırça üretiliyor mu?” diye şaşkınlıkla spordum.
Yer temizleme makinelerindeki gibi bazı özel fırçalar hala elde üretiliyormuş.
Nasıl yapıldığını sordum.

Kıllar kılavuz bir telle tek tek deliklerden geçiriliyormuş, zor ve zahmetli bir işmiş. Bir fırça yapmak bir gününü alıyormuş, ortalama günde 75 lira kazanıyormuş.

“Ne kılı kullanıyorsunuz?” diye sordum
“Bazen suni plastik, ama genelde at kılı, sığır kuyruğu
kullanıyoruz. Bir de Çin’den kıl geliyor. Gelmese yetişmez zaten memlekette at mı kaldı” dedi.
“Çin’den ne kılı geliyor?” diye sordum.“Onların yılda iki defa kırktıkları bir hayvanları varmış , yak mı ne, onun kılı 15-20 cm.lik paketlerle geliyor” dedi.
Fiyatını sordum, kilosu 7 dolarmış.



Fırça yapmak için en iyi kıl hangisidir peki?” dedim

“En güzeli domuz kılıdır. Domuzun yelesinden alınır, bulmak çok zor ama hiç yıpranmaz. Domuz kılından fırça evladiyeliktir” dedi.

4 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Bizim berber ( ki onlara kuaför deniyor, nedense?) domuz kılından yapılma saç fırçasının en iyi fırça olduğunu söylemişti.
:)

Detharmonic dedi ki...

Sizin sayenizde bizde hastalardan bir şeyler öğreniyoruz. :) Teşekkürler..

Adsız dedi ki...

gerçekten güzel bir blog daha dün keşfettim.
domuz kılı ile yapılan fırçalar caiz değil diye biliyorum. dini yönden sakıncalı, ilginize...

Adsız dedi ki...

peki biz nereden temin edebiliriz bu doğal el yapımı fırçalarını.yardımcı olurmusunuz?