Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
skip to main |
skip to sidebar
klavye üretir, fare tüketir
Hakkımda
- ssbb
- Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun. Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
Etiketler
eski zamanlar
meslekler
hayatım roman
ilginç
püf noktası
eğitim
teknoloji
ticaret
sağlık
politika
bingöl
tarif
spor
savaş
12 eylül
belediye
deniz
tarım
tatil
ehliyet
futbol
hayvanlar
kore
otomobil
yemek
cep telefonu
havacılık
izmir
askerlik
balık
cam
dedikodu
gıda
işaret dili
pazarcılık
saç
süt
tren
yemek hayvanlar tarif ilginç
yoğurt
yıllık izin
Havuz kenarı
almanya
alıntı
hac
kıbrıs
sendika
Kayıtlar
6 yorum:
Bu gibi durumlarda kotu degil iyi orneklere bakmak gerekir. Olumu gosterip sitmaya razi etme politikasi yuzunden basimiza ne gelse Polyanna oluyoruz. Turkiye'de sistemin hantal olmasinin yani sira "devlet memuru" doktorlarin hastalara esya kadar deger vermedikleri asikar. Siz de doktor olarak bunun farkindasinizdir sanirim. Hastane kapisindan girmek istemiyorum, sirf doktorlarin ego tatmini icin hastalari azarlayislarini gormek istemedigim icin. Ayni doktoru ozel muayenehanesinde ziyaret edince melek oluveriyor ya en nefret ettigim sey de bu. Insan gibi muamele gormek icin normalde devlete odedigim verginin yaninda bir de aciktan para odemem gerekiyor cogu zaman. Bunlari kesinlikle sahsiniza soylemiyorum ve isin icinde birisi olarak durumun farkinda oldugunuzu ve bunun hakkinda birseyler yazabileceginizi umuyorum. Sonucta boyle bir blog yazarak, genelde bildigimiz doktor imajindan farkli bir imaj cizdiginizi dusunuyorum.
konu dışı ama latin amerika falan Brezilya gerçekten gitmek istediğim yerler nasıldı oralar sao sao paolo mı rio de jenerio da mı bulundunuz acaba?
vavvv. sui misal elbette emsal olmaz, Brezilya' ya bakıp da anlaşılan yerkürenin bir ucunda da hastalarla muhabbetiniz devam etmiş :)) hastalara "-Nankörlük etmeyin." diyecek halimiz yok. Ancaaaak; hastanede yatak kalmadığı halde hastayı acil servisten getirttiği sedyede yatıran, böylece tedaviyi aksatmayan doktorlar gördüm. deprem ertesinde haftalarca evine gidemeyen doktorlar, katılım payını ödeyecek parası olmayan hastaya ilacını sorgusuz sualsiz, zararına veren eczacılar tanıdım. umarım Brezilya' ya benzemeyiz, beterin beterini görmeyiz.
Beterin beteri de varmış:(
İşte yere göğe sığdırılamayan özel sigorta sistemi.Bütün dünyada böyle demek.Şimdi de yeni garabet sağlık yasası ile bizim sistem de buna benzetilmeye çalışılıyor.
naapsak bilmem...
iyi kötü bi sistemimiz var hiç değilse...şükredelim halimize.
Yorum Gönder