Bu hafta tatildeyim , ancak bu kez gazetecilerden esinlenerek eski yazılarımdan bazılarını tekrar yayınlamaya karar verdim
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
skip to main |
skip to sidebar
klavye üretir, fare tüketir
Hakkımda
- ssbb
- Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun. Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
Etiketler
eski zamanlar
meslekler
hayatım roman
ilginç
püf noktası
eğitim
teknoloji
ticaret
sağlık
politika
bingöl
tarif
spor
savaş
12 eylül
belediye
deniz
tarım
tatil
ehliyet
futbol
hayvanlar
kore
otomobil
yemek
cep telefonu
havacılık
izmir
askerlik
balık
cam
dedikodu
gıda
işaret dili
pazarcılık
saç
süt
tren
yemek hayvanlar tarif ilginç
yoğurt
yıllık izin
Havuz kenarı
almanya
alıntı
hac
kıbrıs
sendika
Kayıtlar
22 yorum:
Bazen düşünürüm bilmek mi güzel bilmemek mi diye?
Bilen mi rahat bilmeyen mi diye?
Durum bu kadar vahim mi?
hiç bi yoruma gerek yok aslında ama gel görki bu da bi yorum oldu.
Fikra gibi ya!
yani affınıza sığınarak yuh diyorum ya.izmir gibi yerde büyümüş okuma yazma yok diyor.hadi zamanında öğrenmedin,sonra da mı öğrenemedin.çocuk yapmaya gelince iyi de,o çocuğu hangi akılla okutacaksınız acaba!
:) çok komik geldi bu yazı...
yorum yapamıyorum, yazıp yazıp siliyorum... güldüğümü bilseniz yeter herhalde...
:))))
bu gerçek mi?
supersiniz, hic yorum yapmadan bir seyler ancak boyle anlatilabilirdi:)
fıkra gibi, inanilmaz:)
Size şaka yapmış olmasınlar:)
akşam akşam kahkahaya boğuldum, diline sağlık.
Mardin Kızıltepe'de çalıştığımdan kadınlar okuma yazma bildiklerinde şaşırıyorum.
Umarım bilmediklerine şaşıracağım günler de gelir.
genler gen havuzuna karıştı bile... tüh tüh... idiocracy.
Gülemiyorum, çok üzülüyorum sadece.
yurdum insanı diyeceğim ve susacağım:))
bende özel bir hastanede tüp bebek koordinatörü olarak çalışıyorum. böyle vahim olaylarla ben de inanın, düşündüğünüzden çok, karşılaşıyorum. Malesef Türkiye gerçeği....
ANAHTAR arkadaşıma katılıyorum. Gereksiz yorum :)
Trajı komik diye buna derler herhalde. Düşünebilmek bir lanetse belki böylesi daha iyidir kim bilir...
Eğer bunlara okuma yazma bilmedikleri için böyle dersek okuma yazma bilmeyenlere haksızlık etmiş oluruz.
yuh felan oldum yani.ben de Tokatlıyım ve Tokatta yaşıyorum.a bakın pc kullanmayıda biliyorum ha bu arada birileri asıllarının doğuda değil orta karadenizde oldunu söyler mi onlara acep?
bu kişilerden doğan çocuklar için kaygılandım doğrusu...:(((
Ben de Güldüm ama ağlanacak halimize..Yazım sadeliğiniz de olayın acı boyutuna güzellik vermiş..
Sevgiler..
Ve bu insanlar çocuk yetiştirecek öyle mi..vehamete bak..bunca okurum gece gündüz..kendimi cahilin önde gideni ilan ederim hergün..ama bu başka birşey!!Her konuda olduğu gibi ebeveyn olma konusunda da bir ehliyet olmalı..Zira suç cehalet tabanlı çoğu kez..Enazından bunun önüne geçilebilir diye düşünmüşümdür hep..Çok acınası bir durum..
bu insanlardan dogacak cocukların gelecegimizi oluşturması ne acı :S inşallah yakın zamanda değişir bu durum :S
Bazı arkadaşlar çocuklar konusunda gereğinden fazla endişelenmişler. Ben de okuma yazma bilmeyen bir annenin çocuğuyum. Bilgisayar mühendisiyim ve devletin çok önemli bir kurumunda binlerce insanın hizmet aldığı önemli bir yazılımın ekibindeyim.
Ha belki 'ama seninki bu kadar saf değildir' diyecekler bazıları. Belki öyle ne biliyorsunuz :D
Üzülmeyin, saflık yüzde yüz genetik değil :)
Yorum Gönder