Ben hala bekletiyorlar diye duyum aldım. Arkadaşım sürekli Bulgaristan'a gidip geliyor. İlla arabanın her yerini, valizlerin içini arayıp, taradıklarını söyledi.
aman pelikan,şurada zevkle yazılar okuyoruz.ona da engel olma.oturduğumuz yerden ne kadar farklı insanların başlarından geçenleri görüyoruz.ne güzel değil mi. teşekkürler.
Pelikan'a, Bence hastalar kendileri ile sohbet eden bir doktor buldukları için seve seve soruları cevaplıyorlardır. Bende hiç sıkılmadan cevaplardım. Bu blogu ve yazılarını severek takip ediyorum.
bulgaristana otobüsle gidip geliyorum sık sık....otobüste olduğum halde pasaport geçişinde benden bi kere rüşvet istemişti eleman...ama çantaları aradıkları pek doğru değil...o çantalar asıl gümrüğün TR tarafında açılıp tek tek aranıyor. donlarınıza kadar elliyorlar polisler.
Muhterem gezi; Haklısın tabiki hastalar kendileri ile ilgilenilmekten mutlu olurlar,benim söylemek istediğim neden öyle neden böyle gibi soru yağmuruna tutulması idi bunu da eleştirmek için değil ben olsam sıkılırdım diye söylemiştim, sevgiler
Biz "Alamancilarin" avusturyadan sonraki sinir kapilarinda neler cektigini kimse anlayamiyor. Bunu ilk defa 3 yil kadar once TR ye gittigimde fark ettim. Oradaki akrabalarimiz hosgeldiniz nasilsiniz gibi siradan seylerle ilgilenirler. Ama bizden daha once giden abimler bizi gorunce sevincleri 'su sinirda ne kadar beklediniz', sirplar bahsis aldi mi, bulgarlar hiz yaptin diye ceza kesti mi, kac kere durduruldunuz, gibi onlarca, sadece onlarin yasayip anlayabilecekleri sorularla ve ilgiyle dinlediklerinde.. Dedim ki, TR de kalanlar bizi hicbir zaman anlayamayacak.
Hele bir Romanya maceramiz vardi ki, omrumde o ana kadar oylesine gerilimli ve traumali bir zaman dilimi yasamamistim.. Ve hatta her yil buraya dondugumde 'bir daha arabayla asla' diyerek dondugumu biliyor, ama ertesi sene memleket hasretiyle tekrar ayni kuyuya dustugumu de hatirliyorum.
Bulgaristan ve vizeleri ile ilgili yaşadıklarımı ayrıntıları ile yazmıştım yaşadığım dönemde (çok da geçmedi üstünden gerçi). Bana kalırsa hiç yaramadı AB, her ülkenin, ABD'nin bile en geç 4 günde verdiği vize için 1 hafta yok yere bekleten bir hükümet, insan dışı hal ve tavırlar vs. vs..
Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun.
Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
8 yorum:
Ben hala bekletiyorlar diye duyum aldım. Arkadaşım sürekli Bulgaristan'a gidip geliyor. İlla arabanın her yerini, valizlerin içini arayıp, taradıklarını söyledi.
alemsiniz siz,hastalar sıkılmıyor mu soru sorulmasından ben olsam delirirdim neden öyle,nerden geldin,
blogunu keyifle ve hayretle okuyrm.
sevgiler
aman pelikan,şurada zevkle yazılar okuyoruz.ona da engel olma.oturduğumuz yerden ne kadar farklı insanların başlarından geçenleri görüyoruz.ne güzel değil mi.
teşekkürler.
Pelikan'a,
Bence hastalar kendileri ile sohbet eden bir doktor buldukları için seve seve soruları cevaplıyorlardır.
Bende hiç sıkılmadan cevaplardım.
Bu blogu ve yazılarını severek takip ediyorum.
bulgaristana otobüsle gidip geliyorum sık sık....otobüste olduğum halde pasaport geçişinde benden bi kere rüşvet istemişti eleman...ama çantaları aradıkları pek doğru değil...o çantalar asıl gümrüğün TR tarafında açılıp tek tek aranıyor. donlarınıza kadar elliyorlar polisler.
Muhterem gezi;
Haklısın tabiki hastalar kendileri ile ilgilenilmekten mutlu olurlar,benim söylemek istediğim neden öyle neden böyle gibi soru yağmuruna tutulması idi bunu da eleştirmek için değil ben olsam sıkılırdım diye söylemiştim,
sevgiler
Biz "Alamancilarin" avusturyadan sonraki sinir kapilarinda neler cektigini kimse anlayamiyor. Bunu ilk defa 3 yil kadar once TR ye gittigimde fark ettim. Oradaki akrabalarimiz hosgeldiniz nasilsiniz gibi siradan seylerle ilgilenirler. Ama bizden daha once giden abimler bizi gorunce sevincleri 'su sinirda ne kadar beklediniz', sirplar bahsis aldi mi, bulgarlar hiz yaptin diye ceza kesti mi, kac kere durduruldunuz, gibi onlarca, sadece onlarin yasayip anlayabilecekleri sorularla ve ilgiyle dinlediklerinde.. Dedim ki, TR de kalanlar bizi hicbir zaman anlayamayacak.
Hele bir Romanya maceramiz vardi ki, omrumde o ana kadar oylesine gerilimli ve traumali bir zaman dilimi yasamamistim..
Ve hatta her yil buraya dondugumde 'bir daha arabayla asla' diyerek dondugumu biliyor, ama ertesi sene memleket hasretiyle tekrar ayni kuyuya dustugumu de hatirliyorum.
Herseyin bir bedeli var..
Gezgin
Bulgaristan ve vizeleri ile ilgili yaşadıklarımı ayrıntıları ile yazmıştım yaşadığım dönemde (çok da geçmedi üstünden gerçi). Bana kalırsa hiç yaramadı AB, her ülkenin, ABD'nin bile en geç 4 günde verdiği vize için 1 hafta yok yere bekleten bir hükümet, insan dışı hal ve tavırlar vs. vs..
http://eylemplani.blogspot.com/2009/06/diplomatik-sr.html
Sonrasında yaşananlar:
http://eylemplani.blogspot.com/2009/07/diplomatik-sr-2-2-kisinin-bildigi-sr.html
Yorum Gönder