Salı, Ağustos 08, 2006


Geçen hafta bacaklarda uyuşma yakınması ile başvuran Bulgaristan muhaciri yaşlı bir amcayı muayene ederken beline taktığı tokalı ev yapımı kuşak dikkatimi çekti. 'Eskiler bellerine 9-10 metre kuşak sarmadan gezmezlerdi, ben de şimdi belim ağrıyınca bunu yaptım' dedi. Bezden diktirdiği kuşağa yün doldurmuş, uçlarına da kemer parçaları dikmiş, halterci kemeri gibi bir şey olmuş. Ağır kaldırmak için öncelikle kuşak sarmak şartmış.
'Şimdi ağır kaldırıyor musun hala?' diye sordum.

'Yok gençliğimizde Bulgaristan'da çok yük taşıdık, ah neler çektik' dedi. '89 dan önce sadece isimlerini değiştirmekle kalmamışlar, kurban kesmeyi, hatta sünnet olmayı yasaklamışlar. Yaptıkları kontrollerde kaçak yollarla sünnet olanları hapse atıyorlarmış.
Köylerinde erik rakısı yapıp yapmadıklarını sordum. Yaparlarmış. Ağaçlar ekşi erik doluymuş. Onları fıçılara doldurur, kasaba merkezindeki imbiğe götürüp çektirirlermiş, çok lezzetli olurmuş. İmbik, buradaki zeytinyağı fabrikaları gibi rakının bir kısmını işçilik olarak alırmış.
Bacaklarındaki uyuşmalar için Nerox B tb 3x1 ve Laroxyl 10 mg 1x1 yazdım.

Hiç yorum yok: