Perşembe, Ağustos 09, 2007

gastarbeiter*



Bugün yurtdışından emekli bir hanım ilaç yazdırmak için başvurdu.
Hangi ülkede bulunduğunu sordum, 1966-82 arası Hollanda’da işçi olarak çalışmış.
Orayı özleyip özlemediğini sordum.
“Çok özlüyorum” dedi. İlk giden gruplarda yer almış.
“O zamanlar farklı mıydı avrupalıların türk işçilere yaklaşımları?” diye sordum.
“Çok farklıydı, beni yolda durdurur etrafıma toplanırlardı” dedi.
“Ne diye toplanırlardı?” dedim.
“Hiç türk görmemişler, demek türk kadını böyle oluyormuş diye bakıyorlardı. Ben de o zaman gençtim gösterişliydim, Türkiye’de kapalı olmama karşın eşim orada başımı açtırmıştı, biraz böyle gitsin demişti” dedi. .
Çocukları olduktan sonra tekrar kapanmış. Oradaki komşuları çok saygılıymış. Bir komşusu “Senin her gün mü başın ağrıyor?” diye sormuş, Muhammedi olduğumuz için başımızı kapatıyoruz deyince çok özür dilemiş.
Çalışma hayatı çok ağırmış, kahvaltı, tuvalet he dakikaylaymış.
"Sabah 10 dakikada kahvaltı boğazıma dizilirdi, Onlar ise sabahtan evde kahvaltı edip gekldiklerinden o on dakikada kahve içerlerdi” dedi.


Siz neden kahvaltıyı evde etmiyordunuz?”diye sordum.

“E türkleri bıraksan öğleye kadar uyur, kalkamadığımızdan” dedi
“Hollanda nasıldı o zamanlar?” diye sordum.
“Çok pisti” dedi.
“Ne açıdan?” diye sordum.
Ahlaki anlamda pismiş. Çayırlarda herkes soyunup sevişiyormuş, ağaçlara donlarını asıyorlarmış.
"Türkler geldikten sonra düzeldi orası” dedi.
“Nasıl yani?”diye hayretle sordum.

Türkler çayırda soyunup sevişenlere musallat olup sarkıntılık etmeye başlayınca yapamaz olmuşlar.
“Afedersin burada hoca olan bile oraya gidince şaşırıyor” dedi.

Fikrince şimdilerde burası da aynı oranın eski zamanı gibi pis olmuş.Oradaki Türkler de, tanıdıklardan haber aldığına göre pis işler yapmaya başlamışlar, esrar satıyorlarmış, aralarında hiç dayanışma da kalmamış.




*misafir işçi


Fotoğraflar
bu siteden: Hollanda'da Türk işçileri.

4 yorum:

none dedi ki...

Sizin buradan paylaştıklarınızla, belki de hiç karşı karşıya gelip öğrenemeyeceğimiz şeyler okuyup öğrenme imkanı sağladığınız için teşekkürler.

Deniz dedi ki...

Hollandalilarin ahlaki gelen turk isciler sayesinde degismis oyle mi:) Saka bir yana, ilk kusak gocmenler az da olsa itibar gormusler geldikleri ilk yillarda, insanlarla daha hizli kaynasmis, kadin erkek calistiklari icin dil ogrenmis ve Avrupali normlarina daha yakin bir hayat standardi tutturmuslar. Sonraki kusak daha icine kapali oldugu icin sorunlar artmis zaten.

Su resimlerin bazilari benim eskiden yasadigim yere cok yakin bir kasabadaki turk iscilerin resimleri. Almelo'daki ten cate fabrikasina zamaninda cok turk isci gelmis, hatta yanilmiyorsam Azra Akin'in babasi da onlardan biri. Ilk resimdeki adam cok meshurdur, bir anlamda oralarin ileri gelenidir hatta.

ssbb dedi ki...

Haklısın Deniz,linkini verdiğim sayfada aynı işçinin Milliyetçi Türk İşçileri Birliği’nin toplantısında da resmi var.

Esra dedi ki...

Cok ilginc gercekten. Blogunuzu firsat buldukca okuyorum. Benim kardesim de mecburi hizmetini yapan bir doktor, uc ay once ona "neden yazmiyorsun yasadiklarini, ilgi ile okunur" demistim. Iki hafta once de blogunuzu kesvettim. Her hasta ayri bir dunya, degil mi? Isiniz zor gercekten.
Sevgiler
Esra