Benim oğlum da 13 yaşında, bu yaz bi saç merakı, aman allahım, kesinlikle kestirmedi. Okullar açıldı yine kestirmedi, oğlum dedik okuldan kızacaklar, gel kestirelim, yok ...Neyse 2. gün akşamı Ege eve geldi ki, saçlar resmen kazınmış, gülüyorum, soramıyorum, neyse, okul müdürü başına bi beden eğitimi hocası vermiş, bi de servis kaldırmış, 3 berber gezmişler, ilk ikisi kapalıymış, 3. berberde kestirmişler. Hayır, üstelik kolej yani bu, ama benim hoşuma gitti, benim yapamadığımı okul yaptı.. İki gün kızde sonra alıştı. Bu da Egeye ders olmuştur umarım,, anlatmak istedim:)))))) egeden
Vay be , bu blue cagi zor biseymis.Ben bu kadar agir gecirmemistim sanirim (gerci anne babama sormak lazim) ama galiba karakterin oturmasi icin sarkacin cok hizli ileri geri gittigi donemler olmali.
3 gün önce Çin'de ayakkabı imalatıyla ilgili arama yaparken denk geldim bloğunuza. Bunca zaman hiç rastlamadığım için çok üzüldüm ama, çok güzel bir kitabı okumanın keyfiyle okudum tüm yazılarınızı. Yeni yazılarınızı beklemek benim için cidden zor olacak:) İlk defa bir blog tavsiye ediyorum etrafıma. İletişim ve gözlem yeteneğiniz, objektif yaklaşımlarınız, akıcı anlatımınızla "hayat" ve bilgi dolu muhteşem bir bloğunuz var. Emeğinize sağlık, size çok çok teşekkür ediyorum, ve yeni yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum :)
Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun.
Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
5 yorum:
Benim oğlum da 13 yaşında, bu yaz bi saç merakı, aman allahım, kesinlikle kestirmedi. Okullar açıldı yine kestirmedi, oğlum dedik okuldan kızacaklar, gel kestirelim, yok ...Neyse 2. gün akşamı Ege eve geldi ki, saçlar resmen kazınmış, gülüyorum, soramıyorum, neyse, okul müdürü başına bi beden eğitimi hocası vermiş, bi de servis kaldırmış, 3 berber gezmişler, ilk ikisi kapalıymış, 3. berberde kestirmişler. Hayır, üstelik kolej yani bu, ama benim hoşuma gitti, benim yapamadığımı okul yaptı.. İki gün kızde sonra alıştı. Bu da Egeye ders olmuştur umarım,, anlatmak istedim:)))))) egeden
emo gençleri istanbulda bakırköy'de yoğun olarak bulunuyor. apartman girişlerinde üzgün bezgin otuyorlar.
emo, emotional, yani duygusal demek. bu emo erkekleri diğerleri gibi değil, ağlıyorlarmış falan filan.
ayrıca bazı ülkelerden emo olmak yasaklandı.
oğlu kızı emo olan, nedir bu emo anlamak istiyorum diyen, şu siteye bir göz atabilir.
Vay be , bu blue cagi zor biseymis.Ben bu kadar agir gecirmemistim sanirim (gerci anne babama sormak lazim) ama galiba karakterin oturmasi icin sarkacin cok hizli ileri geri gittigi donemler olmali.
Tavsiyeleriniz cok guzel:)
3 gün önce Çin'de ayakkabı imalatıyla ilgili arama yaparken denk geldim bloğunuza. Bunca zaman hiç rastlamadığım için çok üzüldüm ama, çok güzel bir kitabı okumanın keyfiyle okudum tüm yazılarınızı. Yeni yazılarınızı beklemek benim için cidden zor olacak:)
İlk defa bir blog tavsiye ediyorum etrafıma. İletişim ve gözlem yeteneğiniz, objektif yaklaşımlarınız, akıcı anlatımınızla "hayat" ve bilgi dolu muhteşem bir bloğunuz var.
Emeğinize sağlık, size çok çok teşekkür ediyorum, ve yeni yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum :)
Annenin jöle hassasiyetini sevdim:) Çocuk, başka birşeye başlamamış neyseki bırakamayacağı türden..
Yorum Gönder