Pazartesi, Mayıs 04, 2009

kırk ikindiler




Bugün öğleden sonra hava aniden kararınca kapıdan giren hastaya kapının yanındaki elektirik düğmesine basmasını rica ettim.
Emekli olan hasta ışığı yaktıktan sonra
"Kırk ikindiler geri döndü Doktor Bey" dedi
"Nedir o, hiç duymadım" dedim
"Eskiden bundan 30-40 yıl önce ben daha öğrenci iken Nisan, Mayıs aylarında hep böyle olurdu. Saat ikindin oldu mu hava kararır, iki saat yağar, sonra birşey olmamış gibi tekrar açardı. Buna kırk ikindiler denirdi. Aynı o eski günlerdeki gibi oldu" dedi
"Bu sadece İzmir'e özgü bir şey mi?" diye sordum
Kuzey Anadolu'dan olan eşi atılıp,
"Hayır her yerde olurdu. Ekinlere çok faydalıdır, çiftçi bayram eder" dedi

18 yorum:

Kağıttan Gemiler dedi ki...

Bu kırk ikindileri ben de çok iyi katırladım. Bolu2 da da yağardı. öğleden sonra, ikindi vakti olurdu genelde. 1-2 saat yağar sonra etraf güllük gülistanlık olurdu. Kocaman kocaman yağmur taneleri yağdığından adına aptal ıslatan derdik. Umarım güzel günlerin habercisidir geri dönen kırk ikindiler.
Selamlar

iffetin günlüğü dedi ki...

Bende annemden duymuştum.Egenin bi şehrinde bu mevsim de kır kahvesi açan bir adamcağız kırk ikindiler nedeniyle iflas etmiş.Tarih aynı olunca aklıma geldi.

.. dedi ki...

kırk ikindilerin bir diğer adı da -az bilinen, sonradan uydurma adı belki- memur ıslatan.
hep memurların iş çıkışı saatinde yağdığı için öyle denirmiş.
kırk ıkindiler kırk gün yağar denir. konveksiyonel yağışların en güzel ve bilindik örnekleridir.
çok severim.

leylak sarabi dedi ki...

korku filmi gibi.

41 kitchen dedi ki...

Kırkikindi yağışları halk arasındaki güzel ismidir:) 40 gün sürmesi beklenir bu yağışların. coğrafyada konveksiyonel yağışlar olarak biliniyor. her yerde ilkbahar aylarında, ama en çok karasal iklimin hakim olduğu yerlerde görülür. Amca da çok güzel açıklamış zaten. ben de bir coğrafya öğretmeni olarak açıklık getireyim istedim, nacizane:)

Hâlet-i Ruhiyem dedi ki...

Diğer adıda hatırladığım kadarıyla Ahmak Islatan yağmurlarıydı bu yağışların:) İç Anadoludaki yağışları öyle adlandırıyorlardı benim bildiğim??

Adsız dedi ki...

`Kirk ikindiler geri dondu doktor bey!`

Ne guzel, ne umut verici, ne siir dolu bir cumle bu! Annem ic anadolulu, ozlemle anlatir kirk ikindileri.

Bu yazi unutamayacaklarim arasina girdi. Suriye'de elinizden tutup evine goturmek isteyen bir amcayla ilgili bir yaziniz vardi,o yazinizi da unutamam.

Sevgiler,

PA.

ZIBBIDI dedi ki...

Daha önce duymamıştım.İlginçmiş..

sufi dedi ki...

Kırk ikindiler tamam da doktor bey lafını anlayamadım! Bana da müşteriler "müdür bey" derlerdi bankada.Kadının ancak "anne" olabileceği varsayıldığından hanım hiç doktor olur mu?

fersiz dedi ki...

konveksiyonel yağışlar Ankaralılar çok iyi bilir kırk ikindileri

Adsız dedi ki...

dogu da da bilinir bizim cografya ögretmenimiz konuyla ilgili ders bile anlatmisti yani okullarda okutulan bir konu

By deniss dedi ki...

Efendim, siz hastalarınızdan biz de sizden öğreniyoruz. Hakikaten bir solukta tüm sayfalarınızda gezinmek işten bile değil. Kendi namıma çok çok teşekkür ediyor ve kaleminize yüreğinize sağlık diyorum.
Bu arada kendi sitemizden değerli linkinizi de ekleyeceğim izninizle.
Sağlık esenlik dilerim.

Nenoni dedi ki...

Geçen yıl rahmetli olan babacım"artık kırkikindiler yağmıyor" diye hayıflanıyordu kurak geçen son birkaç yıl için.Geri gelen kırkikindilere ne sevinirdi görseydi...

Mustafa dedi ki...

bende bir belde de oturduğum için duymuştum bir ara kırk ikindiler lafını.

izzet dedi ki...

bende duydum bu deyimi
bursa'da 2003'te olmuştu
artvin'de 1971-1972 yılarında
iki yıl kaldım,orada üst üste iki
yılda olmuştu.Niğde de devamlı olur...
hastalardan öğrendiklerinizi lütfen kitaplaştırınız...selam,saygı ve sevgilerimle,,,

cesetizleri dedi ki...

takvimlerde yazar hala. yıllardır kullandığım ülkü takviminde yazıyor en azından.
annem takip eder bilirler. her yer için geçerli sanırım evet.

merlin dedi ki...

ortaokul ve lise cografya kitaplarinda vardi. bir de ozellikle ic anadolu da yagar bu kirkikindiler. ama nostalji gibi oldu simdi. mutlu oldum ya sagolasin hatirlattigin icin

okan dedi ki...

Dedemin ve babamın dediğine göre eskiden Denizli'de çok görülürmüş. Bu sene bizde yaşamış olduk. Ayrıca "iffetin günlüğü" nün bassettiği yer Denizli olmalı; çünkü büyüklerim şehre gelip dondunmacılık yapan bir kişinin kırk ikindi yağmurlarından sıkılıp şehri terkettiğiyle ilgili hikayeler anlatırlardı.