Pazartesi, Haziran 15, 2009

kredi kartı





Bugün havuza girmek için rapor isteyen bir hastaya ne iş yaptığını sordum.
Bankada kredi kartları servisinde çalışıyormuş.

"Bazı dükkanlar belli limitin altında ya da bazı mallarda kredi kartıyla ödeme kabul etmiyor, bu kurallara uygun mu?" diye sordum
"Hayır elbette değil. Kredi kartının amblemini camına yapıştıran her işletme her türlü malı kredi kartı ile satmayı kabul etmiş demektir. Bakın ben size kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Bundan bir kaç yıl önce bir gece geç kaldığım bir arkadaş partisine gidiyordum, Alsancak'ta yol üstünde lüks bir şarküteriden bir içki alıp gideyim dedim. Şarküterinin sahibi kredi kartını görünce 'Tekel ürünlerini kredi kartıyla vermiyoruz' dedi.



Üzerimde yeterince nakit olmadığından elim boş gitmek zorunda kaldım.
Daha sonra Visa'nın müşteri hizmetlerinde çalışan bir arkadaşıma olayı bildirdim, sözleşmesini hemen feshettiler. Bir kaç hafta sonra yine aynı dükkanın önünden geçiyordum, içeri girdim, en pahalı peynirlerden, jambonlardan, pastırmalardan kestirdim, büyük miktarda alışveriş yaptım. Dükkan sahibi beni tanımadı, sipariş verdikçe zevkle hepsini kesti tarttı, paketledi. En son kasaya gelince kredi kartımı çıkarttım, "Kredi kartı vardı sizde değil mi?" dedim
"Bizim anlaşma iptal oldu" dedi
"O zaman almaktan vazgeçtim deyip dükkandan çıktım" dedi

32 yorum:

leylak sarabi dedi ki...

ayıp etmiş hastanız

drcaligari dedi ki...

Çok iyi yapmış. Kapitalist sistemi sadece kendi lehine kullanan insanlar, aynı sistemin getirisi olan 'altta kalanın canı çıksın' kuralını kabul etmiş sayılırlar.

Adsız dedi ki...

Bencede ayip etmis, taktik guzel ama kesilip bozulmadan, sonradanda satabilme imkani olabilecek bir sekilde de yapabilirdi bu isi.

aysema dedi ki...

Bence de iyi yapmış. Keşke hepimizin imkanı olsa da yasalara uymayanları bu şekilde de olsa uyarma olanağı bulsak. O zaman kimse yasaları hiçe saymaz.

Kuralları, yasaları yapanlar bile uymuyor onlara. Olacak iş mi bu? Yanlışsa düzeltirsin yasayı, ama herkesle birlikte sen de uyarsın.

dürdane dedi ki...

kirpi reşat ile bir akrabalığı var mıymış acaba hastanızın?

Zoghurt dedi ki...

Bence de hiç ayıp etmemiş.

Adsız dedi ki...

Kapak olmuş adama. İyi de olmuş...

Hâlet-i Ruhiyem dedi ki...

Bencede iyi yapmış. Çıkarıyla iş yapanları hiç sevmem. Bizim oturduğumuz çevrede de böyle uygulama yapan yerlerin olduğunu duydum, rastlarsamm artık nasıl davranacağımı öğrenmiş oldum :)

Meyvelitepe dedi ki...

O şarküteri gibi yapan yerler sinirime dokunuyor dokunmasına, ama hastanızın yaptığı beni çok rahatsız etti. Zaten adamın anlaşmasını iptal ettirerek "intikamını" almış, ama bu nasıl bir kinciliktir ki orada kart geçmediğini bile bile gidip böyle bir oyun oynuyor. İçinde bu kadar kin ve öfke barındıran insanlar beni ürkütüyor doğrusu.

kumhavuzu dedi ki...

bencede abartmış

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

- Fukaralizm -

Tekel ürünlerinde toptancı ile peşin çalışılır, küçük esnaf bu sebeple Kredi Kartı ile bu ürünleri satmaya yanaşmıyor.

Bunun adı kapitalizm değil, olsa olsa fukaralizm olur. Kapitalist olsaydı, peşin aldığı malı vadeyle satabilecek kadar bir güç edinmiş olurdu değil mi ?

Küçük esnafın çarkı döndürecek kadar parası yok, Kart ile tekel ürünü satmaya kalksa bir haftada vitrin sıfırı tüketecektir belki. Peki, o vitrini doldurmak için parayı nereden bulacak !

Kapitalizm dediğiniz şey, yıldızlı marketler ile girdi bu ülkeye. Siz gidin de, kapitalizmin âlâsını oralarda görün. Zavallı bir bakkaldan ne arıyorsunuz ?!.

* * *

Önce milletin karnını doyuralım, ondan sonra yasalara sıra gelir. Karnı doyan millet, zaten yasalara saygı duyar merak etmeyin.

Halkın üstünde "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler." diyen birileri olduğu sürece, o ülkede yasalar hep pastacıları savunur: Visa'yı savunur, Mastercard'ı savunur !

O şarküteri de eminim, tekel ürünü için Kart kullanmıyoruz derken üzülmüş, içi ezilmiştir.

Adamcağazın tekelde Kart geçmiyoruz derken, pek de Gargamelvari bir kahkaha ile neşelendiğini sanmıyorum.

O hasta arkadaş da, şarap neyim alacağına meyva suyu ya da gazoz alsaymış o gece !!! Hatta; bir şişe süt götürseymiş partiye, fena mı olurdu..

* * *

Şu iyi yapmış diyenlerin toplumumuzdaki konum ve statülerini merak ettim doğrusu !! Yoo, cevap yazılsın diye sormuyorum.

Saygısızlık nevinde söylemiyorum, ama bana devekuşlarını anımsattılar. Hani, şu kafalarını kuma görüp, etrafında ne olup bittiğini görmeyen mahluklar var ya ?!..

Toplumla barışın derim.

* * *

Bu arada.. o bahsi geçen hasta arkadaşın, alkol almak istediği dikkatimi çekti.

Hikayenin sonunda.. aklınca bakkalla ders vermeye kalkmış; ama göründüğü kadarıyla, düpe düz dalga geçmiş.

Anlaşılan o ki; hayatının olağan terapisti konumundaki alkol illeti hem aklını, hem de vicdanını uyuşturmuş.

Adsız dedi ki...

Bence de ayıp etmiş. Arkadaşı ile konuştuktan sonra satıcıyı uyarabilirdi. Küçük esnaf zaten iflas bayrağını çekmek üzere. Bakkaldan kasaptan alışveriş yapan (özellikle büyük şehirlerde) kaldı mı?
Toplum olarak hoşgörümüz ve vicdanımız maalesef bitti.
Yasemin

İlkin dedi ki...

Yazık olmuş üzüldüm bakkal sahibine hastanız mağdur durumda kalmamış ya adam gidip başka bir marketten almışdır alacaklarını adama yapmış yapacağını ama yazık dilimlenmiş şeyi başkasınada satamaz kendileri yemişdir artık.

Asli dedi ki...

Kapitalizmin bu konuyla ilgisi hic yok, bakkal tarafinda. Adamcagiz kendi yagiyla kavrulan bi esnaf ne de olsa. Ama buyuk bir bankanin kredi karti departmaninda calisan hasta, kapitalizmin kurallarindan, carkin donmesi icin acimasiz olunmasi gerektigini iyi ogrenmis.
Anlasma feshedildikten sonra durmasi gerekirdi. Devam etmis, adamcagizla dalga gecmis, onu umitlendirip yari yolda birakmis.
Bunun adi vicdansizlik ve simariklikir.

sedax dedi ki...

Sayın Kazım Mızrak Bey, alkol almak ne zamandan beri yasak, ayıp ya da gizlenmesi gereken bir şey oldu bu ülkede ?

Yapılan şey hiç hoş değil tabii ki ama kişinin alkol satın alıyor almasıyla ne alakası var, siz bence kendi muhakeme yeteneğinizi bir gözden geçirin. Siz alkol kullanmayan bir insan olabilirsiniz, söylediklerinizde haklı da olabilirsiniz ama bunun alınan mal ile bir alakası yok tabii ki.

nevi şahsına münhasır dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Bankada çalışan arkadaş öfkesini yenememiş olsa gerek ki sözleşmesini fesh etmekle kalmayıp üzerine gidip alışveriş yapıp yaptıklarını kredi kartı olmadığı için bırakıp çıkmış. Öcünü de almış yani. Eminim içsel olarak çok rahatlamıştır. Bankacı arkadaşımız terfi ettimi acaba yaptığı bu davranışıyla?
Hakimler bile davalara bakarken delillerin yanında iyi-kötü niyete bakarlar.
Bankacımızın kredi kartı kullanma zorunluluğunu farklı yoldan anlatmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Duygularıyla hareket edip pozisyonunu kullanarak çözüm aramak çözüm olmasa gerek. Kimin gücü kime yeterse!

alimerginoglu dedi ki...

Yillar once 5 sene yanyana calistigim danisman bir agabeyim vardi. Yasi o zaman ellilerinin basindaydi. Hem cep telefonu, hem de kredi karti almayi reddetti. Biz saka ile takilirdik ama 2007'deki vefatina kadar bu prensibini surdurdu. Bugun cep telefonsuz ve kredi kartsiz yasayanimiz yok. Istesen de yasatmiyorlar, o ayri. Mesela, Garanti Bankasi'nda (digerleri de ayni olabilir) internet sifreni kaydetmissen yeni sifreni bir tek cep telefonuna yolluyor. Cep telefonum yok ki demek hakkin yok! Daha beteri Ingiltere'de yapiliyor. Eger kredi karti ya da burada debit card denen banka kartin yoksa kredi notun yok sayiliyor. Bu ne demek, bir cok finansal islemde (mortgage, banka kredisi, taksitle alisveris vs.) kredi notun yok diye sisiyorsun. Ister kapitalizm deyin ister fukaralizm, bazi seyler norm haline geliyor.

Adsız dedi ki...

kazim mizrak'in yorumuna katiliyorum. partiye sut goturme disinda :))
mesela m.g..sa ayni seyi yapsaydi iyi olmus derdim ama kucuk esnaf oldugu icin ayip olmus diyorum.
iyi olmus diyen arkadaslar ekonomiden anlamiyorlar.
hukumetin asgari ucretle insanca gecinilebilecegini iddia etmesiyle ayni mantik iyi olmus diyen arkadaslarin mantigi.
trostlere hayir, kucuk esnafa evet!
b.commonsense

Adsız dedi ki...

3-5 liralık malda kart tek çekişte cevap verse en az bir kontur telefondan gider kardan kalan olursa kalanı da zaten banka keser.

aysema dedi ki...

Sayın Kazım Mızrak,
Yazıya dikkat ederseniz "lüks şarküteri" deniyor, mahalle bakkalı değil...
"Önce milletin karnını doyuralım, sonra yasalara sıra gelir!" diyorsunuz. Bence herkes yasalara saygılı olursa, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtekarlık yapmazsa milletin karnı doyar. Bazı kişiler yoksulların hakkından çalıyorlar görmüyor musunuz?

Devekuşu gibi olanlar tartışılır. Ama bazı kişiler papağan gibi kendilerine ezberletileni tekrarlarken mantıksızlıklarının farkına varamazlar.

Kısa sürede insanlar yasalara uyarak mı zenginleşiyor? Yetim hakkını yiyenlere bir sözün var mı? Bırak içkiyi, sütü de aklını kullan.

drcaligari dedi ki...

Küçük işletmeler desteklenmeli eyvallah, ancak hikayemiz Alsancak tarafında lüks bir şarküteride geçiyor. Kesinlikle 'o küçük insana haddini bildirdi'ci olamam ancak, taşra mantığıyla ortamın nimetlerinden yararlanıp, kendi dezavantajına olan konularda 'amman kaçayım' mantığındaki insanların da bir şekilde acı da olsa üzülmesi hoşuma gidiyor.

Ben çocukluğumda evimizin altındaki bakkalın 'günde iki şişe kola satıyorum buzdolabının elektirik parasını bile karşılamıyor' dediğini hatırlarım.Zaten sonra hain süpermarketler karısında daha fazla dayanamayıp kapatmıştı dükkanı. Üzülecekseniz bunlara üzülün.

Bir de sosyal mesaj verirken hikayenin tamamını okuyun. Hani küçük işletme ile lüks şarküteriyi ayırmak açısından..

Volkan dedi ki...

Güzel olmuş haketmiş...

Lapya dedi ki...

hayat kurallarıyla guzeldi, yani gece 11 de aldigi ickinin parasini kredi karti le odeyebilenbir zaman cizgisi ile devam etmek cok guzeldi. simdikinde ise ne gece 11 de kredi karti ile acil bir sey alabiliyor ne de oglen 200 tl lik mal icin kredi karti kullanilabiliyor. zaman cizgisi bambaska bir yere kaydi. bu da bizim hayat kalitemizi dusuruyor. bunu tekil bir olay olarak degil tum hayatiniza genel bir sekilde nasil yansimasi oldugunu gorebilirsiniz. derler ki brasil 'de kanat cirpan kelebekle, teksas'ta kasirgalar. hayat kalitemiz zaman cizgimiz kaymadan tatminkar olsa ya da birileri bu correction'ı yapacak kudrette olsa, onu da devlet diye cagirsak...

alimerginoglu dedi ki...

Doktor, senin bu makaleyi okudugumdan beri ne zaman kredi karti kullansam anlattigin durumla karsilasiyorum. Burada 5 pound'un altinda alisveris etmissen bir cok isletme (kucukler) kart kabul etmiyorlar. Buyuk supermarketlerde boyle bir dorun yok. Istersen 50 pence'lik harcama yap. Demek ki, sadece bize has bir uygulama degil.

Alim Erginoglu
www.alimrachel.blogspot.com

Adsız dedi ki...

Başın göğe erdi mi bari.???

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

:)

Bitmeyen Günün Ortasından dedi ki...

sürekli gittiğim bi bakkal da 5 liranın altı için kredi kartıyla ödeme kabul etmiyodu, napsın kar yapamıycak, nakit olmadığında 5 lirayı geçsin diye gereksiz bisürü şey alırdım, iki taraf için de kötü.

Bilgi dedi ki...

Meyvelitepe diyeceğim şeyi çok güzel ifade etmiş... Keskin sirke küpüne zarar..

Bilgi dedi ki...

Bu arada, "0h olsun" diyen okurların pek çoğunun, hastanın (yani müşteri olan bankacnın) da havuza girmek için rapor istediği dikkatlerinden kaçmış sanırım... Hastanızın işine saygısı ve sevgisi olmayan bir insan olduğunu düşünebilir miyiz? Böyle bir insanın zavallı bakkal (veya lüks şarküteri ne farkeder) sahibinden zoru nedir acaba?
Bence hasta olmadığı için rapor vermeyerek siz ilkelerinizle bütünleşik bir davranışta bulununmuşsunuz.. Sizi tebrik etmek isterim.

tarkan ikizler dedi ki...

süper bir hareket ayakta alkışlıyorum... kaç yıl önce aynı şekilde bir sürü şey aldım adam o kadar alışverişin içinden tutturdu da bir paket sigarayı ille nakit vereceksin diye... kardeşim param olsa veririm de bunu söylemeye de gerek yok bu zaten para yerine geçiyor, beni de tanıyorsun, market gibi her gün alışveriş yapıyorum senden... yok da yok, bin tane küstahlık... yapamıyorsan yapmayacaksın şu esnaflığı... ya da yapıyorsan adam gibi yapacaksın...

The Dude dedi ki...

ahahahaha sarkutericinin suratini gørmek isterdim o son anda!