Çarşamba, Eylül 13, 2006
Dün uykusuzluk yakınması ile orta yaşlı bir hanım başvurdu. Ellerinde egzemayı görünce temizilikle arasının nasıl olduğunu sordum. ‘Aa, çok severiz temizliği, klorağı’ dedi. Beş kız kardeşlermiş. Hepsi de çok titizmiş. Esas anneleri titizmiş, ama onun temizlik yapacak hali kalmamış. Haftada iki kez camları silerlermiş. Dışardan gelince giysiler eve girmeden kapıda çıkarılır, doğru duşa girilirmiş. Bu adet büyük ablalarının bir gün eve geldiğinde ‘Aman otobüs çok pisti, koltuklara oturmayayım da bir duş alayım ‘ demesiyle başlamış ve yıllardır sürüyormuş. Eşleri de aynı şekilde davranıyormuş.
Misafiri çok severlermiş, ama gittikten sonra duvarlar dahil bütün evi silerlermiş.
Eşinin bu durum karşısında ne dediğini sordum; bütün kardeşlerin kocaları çok uysalmış, genelde itiraz etmiyorlar ama arada sırada çileden çıkıp bağırıyorlarmış. Kız kardeşler de o zaman hiç seslerini çıkarmıyormuş, 'Ne de olsa erkek arada bağıracak tabi’ dedi.
Depresif bulguları da olduğundan Faverin 50mg 1x1 ve anksiyetesi ve uykusuzluğu için de Xanax 0.5 mg 2x1/2 yazdım.
Ek: Hastanın annesi bir süre sonra muayeneye geldiğinde, kızının ilaçları kullanıp kullanmadığını sordum. Bir süre kullandıktan sonra 'temizlik hevesimi azaltıyor' diye bırakmış.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
aziz nesin'in olmalı, aynı bu kadını anlattığı bir hikayesi vardı.
Bu bahsettiğiniz gibi bir kaç kişi tanıyorum İzmir'den. Hatta bir tanesi tedavi görüyor. Çok zor bir hayat, devamlı temizliğe adanmış bir ömür. Bu arada klorak öyle dilimize yerleşmiş ki bu tarafa geldiğimde uzun bir süre çamaşır suyunu klorak adı ile isteyip bakkalların şaşkın bakışlarına hedef olmuştum.
Bir arkadasimin kayinvaldesi de, arkadasim esi ile gittiginde yedek kiyafet verirmis ve sokakta giydikleri kiyafeti yikar, yemekten sonra da temiz kiyafetleri giydirir oyle yollarmis.
Yazinizi okuduktan sonra, bir sureligine sanirim temizlige ara verecegim :-)
Yorum Gönder