Haddinden fazla uyanık kalmanın performansa olumlu etkisi olmadığını ben de üniversite yaşantımda ve sonrasında pek güzel öğrenmiştim.
Fakat uykusuzluğun 20-25 saati geçtiği durumlarda normalde olduğumdan daha zeki olduğumu hissetmeye başlardım, normalde düşündüğümden daha hızlı, daha derin düşünebiliyormuşum gibi gelirdi. Bu yüzden uykusuz kalmaktan çok keyif alıyordum. Fakat daha sonra uykunun vazifelerinden birisinin de, maliyetli bir iş olan kısa süreli hafızadaki verileri uzun süreli hafızaya düzenli bir şekilde yerleştirmek olduğunu ve vaktinde uyumayanların bir nevi kısa süreli hafıza taşması nedeni ile uykusuz geçirdikleri süredeki gözlemlerin bir kısmını unuttuklarını öğrenince biraz üzülmüştüm.
Pardus projesinde ilk Çalışan CD sürümümüzü çıkarmak için 55 saat uyumadan ve ara vermeden çalışmıştık ekibin büyük bir kısmı ile. Uykusuz geçirilen süre ile verim arasında geometrik bir ters orantı olsa da ne yaptığınızı çok iyi biliyorsanız uykusuzluk verimi o derece hızlı düşürmeyebiliyor belki de.
Gelen ogrenci ilac istemeye gelmis, ama siz ilaci vermemekle kalmamis, uzerine bedavaya da tembih vermissiniz.
Nature dergisindeki su haber ilginizi cekebilir: http://www.nature.com/news/2008/080409/full/452674a.html
Her ne kadar siz soz konusu ilaclarin faydasi olmayacagini soyleseniz de, anlasilan insanlar bir takim faydalar kesfetmisler. Uzun vadede kotu yan etkileri vardir belki, kim bilir. Gorunen o ki bir suru bilim insani o yan etkileri goze alip kisa vadede performanslarini artirmak adina kullaniyorlar cesitli ilaclari.
Konuya iliskin bazi ekonomik argumanlar icin: http://www.becker-posner-blog.com/archives/2008/03/23/
Ben de Tıp fakültesindeyken sıkıştığım bir gece sabahlamak için uyarıcı bir ilaç kullandım. Sonuçta uyanık kaldım, ama bir anksiyete krizi geçirdim, ve ders çalışamadım. Nature'daki anketi yanıtlayanların tıpçı olduğunu sanmıyorum, eğer öyle iseler de gözlerini hırs bürümüş zira bahsi geçen ilaçlar bağımlılık yapan türden ağır droglar.
Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun.
Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
3 yorum:
Haddinden fazla uyanık kalmanın performansa olumlu etkisi olmadığını ben de üniversite yaşantımda ve sonrasında pek güzel öğrenmiştim.
Fakat uykusuzluğun 20-25 saati geçtiği durumlarda normalde olduğumdan daha zeki olduğumu hissetmeye başlardım, normalde düşündüğümden daha hızlı, daha derin düşünebiliyormuşum gibi gelirdi. Bu yüzden uykusuz kalmaktan çok keyif alıyordum. Fakat daha sonra uykunun vazifelerinden birisinin de, maliyetli bir iş olan kısa süreli hafızadaki verileri uzun süreli hafızaya düzenli bir şekilde yerleştirmek olduğunu ve vaktinde uyumayanların bir nevi kısa süreli hafıza taşması nedeni ile uykusuz geçirdikleri süredeki gözlemlerin bir kısmını unuttuklarını öğrenince biraz üzülmüştüm.
Pardus projesinde ilk Çalışan CD sürümümüzü çıkarmak için 55 saat uyumadan ve ara vermeden çalışmıştık ekibin büyük bir kısmı ile. Uykusuz geçirilen süre ile verim arasında geometrik bir ters orantı olsa da ne yaptığınızı çok iyi biliyorsanız uykusuzluk verimi o derece hızlı düşürmeyebiliyor belki de.
Selamlar, saygılar.
Gelen ogrenci ilac istemeye gelmis, ama siz ilaci vermemekle kalmamis, uzerine bedavaya da tembih vermissiniz.
Nature dergisindeki su haber ilginizi cekebilir:
http://www.nature.com/news/2008/080409/full/452674a.html
Her ne kadar siz soz konusu ilaclarin faydasi olmayacagini soyleseniz de, anlasilan insanlar bir takim faydalar kesfetmisler. Uzun vadede kotu yan etkileri vardir belki, kim bilir. Gorunen o ki bir suru bilim insani o yan etkileri goze alip kisa vadede performanslarini artirmak adina kullaniyorlar cesitli ilaclari.
Konuya iliskin bazi ekonomik argumanlar icin:
http://www.becker-posner-blog.com/archives/2008/03/23/
Ben de Tıp fakültesindeyken sıkıştığım bir gece sabahlamak için uyarıcı bir ilaç kullandım. Sonuçta uyanık kaldım, ama bir anksiyete krizi geçirdim, ve ders çalışamadım.
Nature'daki anketi yanıtlayanların tıpçı olduğunu sanmıyorum, eğer öyle iseler de gözlerini hırs bürümüş zira bahsi geçen ilaçlar bağımlılık yapan türden ağır droglar.
Yorum Gönder