bir askerin sivil hayata alışamamasını nedense uzun yıllar hapisanede kalan bir insanın dışarıya çıktığında sivil hayata alışamamasına çok benzetiyorum..."Esaretin Bedeli" filmindeki 40 yıldır hapis yatmış yaşlı bir amcanın hapishaneden çıkmamak için cinayet işlemeyi bile göze alması geliyor aklıma...
zor iş gerçekten, ama yine de subayların faydalanabildikleri imkanları gördükçe arada özenmiyor da değilim...
Meslekteyken çok düşünüyorsunuz, emekli olduğumda çok rahat bir yaşam süreceğim, balığa gidip, bütün gün istediğim her şeyi yapacağım gibi düşüncelerle zaman geçiyor ama, emekli olduktan sonra kendinizi başka işlere veriyorsunuz, çiftçi olan da politika yapanda, ama ben yinede emekliliğimde balık tutup, ava gitmeyi, mangal partileri ve boş günleri düşlüyorum... inşallah ismail
Askerlerin sivil hayata alışamamalarının nedeni sadece as üs kavramı,emir altından bir anda çıkmak değil aslında.Bir sabah uyanıyorsunuz,Türkiye'nin dilediğiniz,yerleşmek için seçtiğiniz şehrindesiniz.Çocuğunuzun toplantısına,gösterisine gitme lüksünüz var,düzenli aralıklarla memleketin bir köşesinden bir köşesine gitmek yok,göçebelik bitmiş,gece birisi sizi aniden arayıp dağa da çağırmıyor,ben uyursam geri kalanların güvenliği ne olur diye düşünmekten de azad edilmişsiniz.Buna alışmak kolay değil. Faydalandıkları imkanlara gelirsek herkesin abarttığı kadar onlara sunulan süslü imkanları yok.Türkiye'nin en güzel yerinde kampları var.Bir köşede eğlenen birileri varsa diğer köşede hergün çatışma sesleri ile uyuyan subay eş ve çocuklarının donuk bakışları da var.Birinin eğlencesi diğerinin hüznüne karışıyor çoğu zaman.Gerçekten çok zor bir iş...
Fakat dikkatimi çekti, öğretmen haklıymış... İnsan ne olursa olsun hiç gidip de öğretmenine sen öyle demiştin ama bak yanıldın der mi yahu. Ne yazık... Her şey ters şu memlekette...
Hayat sanki bir deniz, biz de suyun üzerinde ilerliyoruz. İlk zamanlarda, çocuklukta falan, deniz çok dalgalı, sen ise sanki ufak bir salın üzerinde çırpınıyor, bir an önce hızlı hızlı gitmek istiyor, ancak pek fazla yol alamıyorsun.
Zaman geçtikçe teknen büyüyor, kalitesi ve hızı artıyor, ancak senin hızlı gitme isteğin git gide azalıyor.Yavaş yavaş tadını çıkararak gitmek, etrafı seyretmek istiyorsun. Ancak çocuklukta hızlı gitmek ne kadar zorsa, yaşlandıkça yavaşlamak da o denli zorlaşıyor. Bütün motorlarını istop etsen bile artık kocaman bir gemi olmuş olan aracın çarşaf gibi denizin üzerinde hızla ve sessizce kayıyor. Sen ise güverteden geminin pruvasının yardığı suların iki yana doğru açılarak uzaklaşmasını ve ufukta beliren karşı kıyının hızla yaklaşmasını hüzünle izliyorsun.
7 yorum:
yumuşak + asker.
ilginç.
bir askerin sivil hayata alışamamasını nedense uzun yıllar hapisanede kalan bir insanın dışarıya çıktığında sivil hayata alışamamasına çok benzetiyorum..."Esaretin Bedeli" filmindeki 40 yıldır hapis yatmış yaşlı bir amcanın hapishaneden çıkmamak için cinayet işlemeyi bile göze alması geliyor aklıma...
zor iş gerçekten, ama yine de subayların faydalanabildikleri imkanları gördükçe arada özenmiyor da değilim...
yazı için teşekkürler...emeğinize sağlık!
Meslekteyken çok düşünüyorsunuz, emekli olduğumda çok rahat bir yaşam süreceğim, balığa gidip, bütün gün istediğim her şeyi yapacağım gibi düşüncelerle zaman geçiyor ama, emekli olduktan sonra kendinizi başka işlere veriyorsunuz, çiftçi olan da politika yapanda, ama ben yinede emekliliğimde balık tutup, ava gitmeyi, mangal partileri ve boş günleri düşlüyorum... inşallah
ismail
SLM BLOGUNUZ COK HOŞUMA GİDİYOR FIRSAT BULDUKÇA UGRAMAYA CALIŞIYORUM.BU ARADA DA TIP BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN BEN DE BIR TIP CALIŞANIYIM.SEVGİLER....
Askerlerin sivil hayata alışamamalarının nedeni sadece as üs kavramı,emir altından bir anda çıkmak değil aslında.Bir sabah uyanıyorsunuz,Türkiye'nin dilediğiniz,yerleşmek için seçtiğiniz şehrindesiniz.Çocuğunuzun toplantısına,gösterisine gitme lüksünüz var,düzenli aralıklarla memleketin bir köşesinden bir köşesine gitmek yok,göçebelik bitmiş,gece birisi sizi aniden arayıp dağa da çağırmıyor,ben uyursam geri kalanların güvenliği ne olur diye düşünmekten de azad edilmişsiniz.Buna alışmak kolay değil.
Faydalandıkları imkanlara gelirsek herkesin abarttığı kadar onlara sunulan süslü imkanları yok.Türkiye'nin en güzel yerinde kampları var.Bir köşede eğlenen birileri varsa diğer köşede hergün çatışma sesleri ile uyuyan subay eş ve çocuklarının donuk bakışları da var.Birinin eğlencesi diğerinin hüznüne karışıyor çoğu zaman.Gerçekten çok zor bir iş...
Fakat dikkatimi çekti, öğretmen haklıymış... İnsan ne olursa olsun hiç gidip de öğretmenine sen öyle demiştin ama bak yanıldın der mi yahu. Ne yazık... Her şey ters şu memlekette...
Kıyamam ben ona ama ağlamasın...
Yorum Gönder