Pazar, Ekim 24, 2010

eyi muz




Geçen hafta Mersinli bir hastam elinde bir torba ile çıkageldi.
"Doktor Bey Anamur'daki bahçemden size muz getirdim" dedi
"Niye zahmet ettiniz, ta oradan buraya taşımışsınız" dedim
"Zaten para ettiği yok eşe dosta dağıtıyoruz. Bize maliyeti kiloda 1 lirayı buluyor, şu anda toptan fiyatı 120 kuruş" dedi
Paketi açıp muzların boyutlarını görünce
"Bunlar yerli muz diye satılanlardan çok büyük ama..." dedim
"Bunlar serada yetişiyor da ondan.


Ayrıca her sene muz ağacı birden fazla meyveli dal verir.
Biz en sağlıklı dalı ayırıp diğerlerini kökünden keseriz.


Böylece tek hevenkte hem daha çok, hem de daha kaliteli muz olur. Tek ağaçtan 90 kiloya kadar ürün aldığımız oluyor" dedi
Hediyesi için teşekkür ettikten sonra bir daha böyle bir zahmete girmemesini rica ettim.




Çağlar ve Olcay'a sevgilerle

Pazartesi, Ekim 18, 2010

bahşiş dilekçesi





Bugün ilaç yazdırmaya gelen bir hasta gemi sayahatinden döndüğünü söyleyince
"Nasıl memnun kaldınız mı?" diye sordum
"Çok memnun kaldık, ilk fırsatta yine gitmek istiyoruz. Geceleri hep yol yapıyor, sabah limana inip geziyorsun. Vize de gerekmiyor" dedi
"Vizesiz nasıl geziliyor?" diye sordum
"Gemide pasaportları alıp manyetik bir kart veriyorlar. Şehre onunla çıkıyorsun. Böylece geri dönmeyen olursa hemen anlaşılıyor. Bizim gruptan birisi gemiye dönüş saatini şaşırmış da büyük olay oldu, polisler falan geldi." dedi




"Söylenen ücretlerden başka bahşiş gibi gizli ücretler de oluyormuş, öyle mi?" dedim
"Kişi başı günlük 7 euro bahşiş var, ama biz yolunu öğrendik. Bir dilekçe yazıp şu kadar bahşiş vermek istiyorum diyorsun. Mesela biz kişi başı 10 euro vermek istediğimizi yazdık. Turun sonunda ekstreye baktık 10 euro düşmüşler. Dilekçe vermeseydik 8 günde 56 euro verecektik. Bu sayede 92 euro cebimizde kaldı. Hizmetleri güzeldi ama zorunlu bahşiş hoş birşey değil" dedi