gıda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gıda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Salı, Şubat 28, 2012

süt, yoğurt




Heads Of Sheeps by Robert Wyatt on Grooveshark 


Bugün  hapşuruk, burun akıntısı ve gözlerde kaşıntı yakınması ile başvuran bir hasta;
"Ben gıda mühenedisiyim, mandırada çalışıyorum. Sürekli soğuk ortamda üşüttüm herhalde" deyince kendisine UHT kutu sütlerdeki antibiyotik meselesini sordum.
"Doğru, UHT kutu sütlerde antibiyotik var. Mecburen oluyor çünkü çiftçi antibiyotiği bol bol kullanıyor, sütü almışsın. Antibiyotikli sütten yoğurt olmaz, peynir olmaz mecburen basıyorsun UHT kutu süte." dedi
"Ee, nasıl antibiyotiksiz süt içebiliriz?" diye sordum


"Pastörize süt için. Pastörize sütte antibiyotik bulunmaz. Antibiyotik Ph'ı düşürdüğünden süt dayanmıyor çabuk kesiliyor" dedi ve ekledi  "Süt ürünlerinde numara çoktur. En kötü süt peynir yapılır, sonra sırasıyla UHT kutu süt,  yoğurt ve en iyisi pastörize sütte kullanılır. Geçende bir arkadaşımla iddiaya girdik, piyasada satılan keçi sütlerinden bir markayı analiz ettik, içinde % 10 keçi sütü çıkmadı" dedi
"Nasıl tahmin ettiniz içinde keçi sütü olmadığını?" diye sordum
"E tadı farklı oluyor, ben arada içtiğimden biliyorum" dedi
"Foça yoğurdu  nasıl buluyorsunuz?" dedim
"Onlar kooperatif olduğundan  fazla kara ihtiyaçları yok. Kapasitemi arttırayım, büyüyeyim dertleri de yok. Hep aynı kalitede yapıyor; eskiden beri 70 ton üretiyor, bırakıyor. Dışardan süt almayınca kaliteyi korumak kolay" dedi


Kendisine allerjik rinit tanısı koyup yakınmalarının üşütmekten değil allerjiden kaynaklandığını söyleyince;
"Neye karşı allerjim var acaba?" diye sordu



"Henüz çiçek tozları çıkmadı ama son yıllarda yılın her mevsiminde allerji yakınması ile başvuran hasta sayısı katlanarak arttı. Okuduğum bir kitaba göre bunun GDO lu mısırdan elde edilen mısır şurubunun tüketiminin artmasına bağlı olabileceğini düşünüyorum. Zira piyasada satılan gazlı içeceklerden dondurmaya, çikolatadan baklavaya her üründe istisnasız kullanılıyor. " dedim, hazır şekerli gıdaları tüketmekten kaçınmasını ve bahsettiğim kitabı okumasını önerdim .

Çarşamba, Temmuz 18, 2007

mandıracılık


Bugün eski bir mandıra sahibi ilaçlarını yazdırmak için geldi. Mandıracılığı bıraktığı için çok pişmanmış. Çalıştığı dönemde Güney'deki turistik ilçenin pazarının %70'ine sahipmiş.
Yoğurtların nasıl yapıldığını sordum. "Şimdi işin doğrusunu söylemek gerekirse çok katkı maddesi koyuluyor" dedi. Sertleştirici, kaymak yapıcı, ekşimeyi önleyici koruyucu maddeler hemen her yoğurtta varmış.
"Doğal yoğurt sloganıyla satılanlarda da mı var?" dedim.
"E tabi, bir kaşık alıyorsun yoğurt tatlı, halbuki doğal yoğurtta hafif bir ekşilik ve sulanma olur. Ben şahsen hiç katkı maddesi koymadan yapardım, müşterilerim de bunu anlar takdir ederdi, başkası 5 e satıyorsa ben sekize satardım"
dedi.

"Sütü de kendiniz mi topluyordunuz?" diye sordum.
"Tabi, hem de ne zorluklarla. Çiftçiler bilinçsiz, kimi elini yıkamadan sağar, kimisi sağdıktan sonra sıcakta bırakır. Bazısından 3 kilo bazısından 30 kilo alıp birleştiriyorsun. 3 kilo süt 1,5 ton sütü keser"
dedi.

"Kesilen sütü ne yapıyorsunuz?" dedim
"Çökelek olur, başka birşey olmaz, o da ancak maliyetini kurtarır. Tabi süt kesildiğinde o gün yoğurdu yok satarsın, çıkaramazsın" dedi.
Kendisinin şimdi beğendiği bir yoğurt olup olmadığını sordum.
"Bir tek Foça yoğurdunu beğeniyorum, Pehlivanoğlu’nda bulunuyor, onda doğal yoğurt tadı var" dedi.

Fotoğraflar süt içmeye teşvik kampanyasından.