Bugün başvuran 77 yaşındaki bir sayacıya (Ayakkabının üst derisini yapan ustaya)
"Tabak sevdiği deriyi yerden yere vururmuş lafı doğru mu?" diye sordum.
"Tabi öyleydir ama anlaşıldığı şekliyle değil:
Benim babam tabaktı. Köylü derisini getirir, babam beğendiği deriyi fiyatını düşürmek için alır alır bırakır. Benim çocukluğum bunların içinde geçti.
Kardeşimle birlikte sabah erkenden okula gitmeden sokaklardan köpek boku toplardık. Köpeklerin toplaştığı yerleri bilir oralara giderdik. Mahallenin bütün köpekleriyle arkadaş olmuştuk. Lokantalardan artan yemekleri toplayıp onlara götürürdük.
Köpek boku altın gibiydi. 25 kiloluk bir teneke bok parasıyla bir oğlak alabilirdin o zaman" dedi.
"Niye topluyordunuz, ne için kullanılıyordu? " diye sordum.
"Taze deriyi yıkayıp önce kirece yatırırsın, tüyünü döker.
Sonra içindeki etini güzelce sıyırıp köpek gübresi katılmış suya bastırırsın, orada pişer.
Pişen deri şişer, kalınlaşır sertleşir, dayanıklılık kazanır.
Ondan sonra cinsine göre tasnif edersin.
Koyundan sadece ceket, keçiden hem ceket ,hem ayakkabı sayası olur. Danadan ise saya ve kösele olur. Bir de danayı ince ince kesersen süet olur." dedi
"Günümüzde bu işlem için köpek dışkısı kullanılmıyordur artık, değil mi?" diye sordum
"Artık suni gübre kullanılıyor, o da fazla yakıyor, dayanmıyor,
çabuk eskiyor deri" dedi.