Salı, Kasım 21, 2006

Makinistlik



Bugün 86 yaşında bir hasta ağır kaldırdıktan sonra oluşan bel ağrısı yakınmasıyla başvurdu.
Amca doluymuş ki sormadan anlattı: 26 yıl trenlerde makinistlik yapmış. '71 yılında veraset kalınca emekli olmuş. 350 yıllık İzmir'liymiş. Eskiden İzmir 1. ve 2. Aziziye olarak ikiye ayrılırmış. Kemer köprüsünden konağa doğru birinci, öbür tarafa ikinci denirmiş. Miras kalan tapularda hep ikinci Aziziye yazıyormuş. Pek çok kiracısı varmış ama 'Sizi bilmiyorum, kiracı mısınız ama rahmetli dayım birine beddua edeceksen kiracın olsun de derdi' dedi.

Makinistlik yaptığı trenler Afyon-Ankara hattında çalışıyormuş. Sibirya ve Alman yapımı trenlerde çalışmış. Eski buharlı trenler 12 tona kadar kömür alırlarmış.
İzmir Afyon arası hava şartlarına da bağlı olarak yaklaşık altı ton kömürle geçilirmiş. Kazanı yuvarlak olan lokomotifler daha yollu olurmuş. Bir de köşeli olanlar varmış, onlar yavaş gidermiş.


Bel ağrısı için Dikloron ret tb 1x1 yazdım.

Ayrılırken benim hiç burnu büyük olmadığımı , kendisinin de öyle olduğunu söyleyerek gitmekten vazgeçip bir anısını daha anlatmaya başladı:


50'li yıllarda bir kış günü Ankara Garında kar fırtınasının içinden lokomotifin yanına bir adam gelmiş , birşeyler söylüyormuş, ama makina çift kompaund çalıştığından duyulmuyormuş. Amca da aşağı inip 'Ne istiyorsun?' diye sormuş.
Türkçesi zayıf olan adam Sivas'a tren soruyormuş. Amca hareket memurluğunu gösterip 'Oraya sor' demiş. Tekrar yerine çıkınca ateşçi kızmış, 'Neredeyse kediye köpeğe ineceksin , sen makinistsin, otur ne iniyorsun' diye. Amca 'Yardımcı olmak lazım; indim de ayağım çenem mi eskidi' dedi.




Resimler yine Robin Lush'tan:
http://www.1974.trainsofturkey.com/robinlush_steam_pix5.htm

6 yorum:

İki Deli Kadın(Pınar) dedi ki...

Yeniden yazmanıza sevindim:)

Adsız dedi ki...

harika bir blog gerçekten. öyle bloglardan haz eden birisi değilimdir lakin gerçekten sıkılmadım okurken. devamlı aynı tarz da değil yazılar. bu arada ilginizi çekerse sizi bir yazar olarak aramızda görmeyi isterim.

http://www.vampircik.com bir sözlük, lakin biz onu diyar diye çağırıyoruz. farklı bir imaj hedefledikl, ona doğru gidiyoruz. düşünürseniz katılmayı gerçekten mutlu olurum.

sevgiler efendim.

Age35 dedi ki...

çoook beğendim blogunuzu..hastalarınızla bu kadar ilgilenmeniz ne kadar güzel.gerçek olanı okumak her zaman hoşuma gitmişdir.

Adsız dedi ki...

merhaba,
sanırım herkes aynı şeyi söylüyordur: "ne güzel bir blog bu".
"Her insanın bir öyküsü vardır" demişti üniversitede bir hocamız. "Bu öyküyü yaşama hakkına da insan hakları diyoruz" diyerek herşeyi özetlemişti. Ben de her insanın bir kitap olduğuna inanırım.
Neyse benden koşar adım önde olan bu siteyi, aslında sadece uzakta olan yakınlarımızın kızımızı görmesi için tuttuğum kızımın günlüğü/bloga, takip ettiklerimden olarak ekledim. Umarım bu durumdan rahatsızlık duymazsınız. Aksini bildirirseniz, gerekenler yapılacaktır.
Kolay gelsin, elinize sağlık...

Adsız dedi ki...

Burnu büyük olmak... Öylesine kanıksandı ki...

Adsız dedi ki...

gerçekten güzel yazılar var blogunuzda begendim