Pazartesi, Temmuz 02, 2007

meyve ihracatı



Geçen hafta emekli bir meyve ihracatçısı dişetlerindeki iltihap için antibiotik yadırmak istedi.
Kendisiyle meyve ihracatını konuştuk. Daha ziyade mandalin ve kiraz ihraç etmiş.
'Satsuma nedir?' diye sordum.
Pazarda satılan hep yediğimiz mandaline satsuma denirmiş.
Satsuma dışında 4 tür daha mandalin varmış:
Bodrum mandalini (Çekirdekli açık renk kabuklu), King (Çekirdekli koyu renk kabuklu), Tangerine (Adana yöresinde yetişen armut şeklinde bir tür), ve Clementine (King türünün çekirdeksiz ve zarı çok ince olanı).
Bunların arasında en kıymetli olan Clementine’miş ama Türkiye’de pek yetişmiyormuş.
‘İspanya bütün Avrupa pazarını bununla vurdu zaten’ dedi.



Mandalin ihraç edilmeden önce kurduğu tesiste yıkanıyor, sekiz ayrı boya ayrılıyor ve parafinleniyormuş. Neden parafinlendiğini sordum. Parafin malın hem dayanıklılığını, hem albenisini arttırırmış. Mandalinlerin üzerine spreyle sıkılarak atılıyormuş. Bu sayede soğuk frgorifik kamyonlarda 10 günlük yola dayanırmış.
'En büyük mandalin, en pahalı mı oluyor?’ dedim.
1-3 arası orta boylar en makbulüymüş. Çift sıfır denen 120 mm’lik mandalinler muteber değilmiş.

‘Kiraz da parafinleniyor mu?' diye sordum.
Parafinlenmiyormuş, bu nedenle kiraz ihracatı daha kolaymış, tesis kurmaya gerek yokmuş.
'Dünyadaki en pahalı meyve kiraz sanırım' dedim, onayladı. Avrupa'da iyi kalite kiraz 7-8 Euroya satılıyormuş, ama büyüklüğü ceviz kadar oluyormuş. Kirazı soğuk, buzlu suda 5 dakika bekletip şoklayınca 10 gün hiçbir şey olmazmış.
‘Ben meyveyi yıkamadan saklamak gerekir sanıyordum’ dedim.
Değilmiş, 'Evde buzdolabına koymadan önce de buzlu suda bekletirseniz eti sıkılaşır, dayanıklılığı artar’ dedi.
Kiraz bayatlamaya başlayınca önce sapları kururmuş. Buna karşı kirazları koyduğu tırın içine, kasaların altına 5 kilo da kuru buz (sıvı nitrojen) koyunca saplarının yeşil olarak Avrupa’ya varmasını sağlıyormuş.



'Buz hemen erimiyor mu?' dedim.
'Araba korunaklı olduğundan o karbondioksit buharı çıkartarak varış noktasına kadar idare eder’ dedi.
‘Zor bir iş mi bu yaş meyve ihracatçılığı?’ diye sordum.

'Zor tabi, gecesi yok, gündüzü yok. Malı bulacaksın, işleyeceksin, müşteriyi bulacaksın, bozmadan teslim edeceksin, parayı tahsil edeceksin, kambiyoyla uğraşacaksın, ayrıca riski de büyük’ dedi.
1992 yılında Yugoslav iç savaşı çıkınca bütün tırları yolda kalmış, 650 bin mark zarar etmiş.

Dişetleri için 3 ayda bir antibiyotik kullandığını söylediğinden ne sıklıkla fırçaladığını sordum.
'Pek sık fırçalayamıyorum’ dedi. Sağlıkta önceliğin korumakta olduğunu, dişlerini kanamasından korkmadan günde en az 3 defa 2-3 dakika, kurallarına uygun şekilde fırçalarsa ne bu azabı çekeceğini, ne de ilaç kullanmak zorunda kalacağını, her ilacın aslında bir zehir olduğunu anlattım,


ve son olmasını dileyerek Rovamycine tb 2x1 ve Andorex garg. 3x1 yazdım.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

merhaba
parafin nedir? sağlığa zararlı mıdır ve su ile yıkayınca hemen çıkar mı?
teşekkürler
kulpsuz

ssbb dedi ki...

Parafin bildiğimiz mumdur.
Sağlığa zararlı değildir.
Sıcak suyla çıkar ama mandalinin kabuğu yenmediğinden çıkarmaya gerek yoktur.

Adsız dedi ki...

kurubuz sıvı nitrojen değil de, katı karbondioksit olmasın?