Bugün iş raporu almak için gelen üniversiteyi yeni bitirmiş Mardinli bir gence
"İlk defa mı çalışacaksınız?" diye sordum
"Hayır daha önce Alaska'da çalıştım" dedi
"Nasıl yani, Amerika'daki Alaska mı?" diye sordum
"Okul bitince work and travel olarak Amerika'ya gittim, 4 ay kaldım ama baktım şartlar zor geri döndüm" dedi
"Nasıl gidiliyor o şekilde?" diye sordum
"Burda bir acente ile anlaşıyorsun. Onun ücreti bilet ücreti derken 5000 liraya yakın para harcadım. Orada da bir balık fabrikasında çalıştım, somon temizledim" dedi
"Alaska nasıldı?" dedim
"Tabiatı çok güzel, bizim bildiğimiz gibi bir yer değil. 19 kişilik pırpır uçakla gittik. Ben havaalanının önünde bekliyordum, içerden görevli gelip ne yaptığımı sordu. Beni alacak kişiyi beklediğimi söyledim. Beni içeri soktu, orada öyle dışarda beklenmezmiş, vahşi hayvan saldırabilirmiş. Yaz ayları olduğundan hava çok soğuk değildi, ceketle gezebiliyorduk. Para harcayacak hibir şey yoktu, ufak bir köy gibi. Yeme içme yatak için günde 5 dolar ödüyorduk, ama yemeklerini yiyemiyorduk. Balıkları da çok yağlı ama pişirmesini bilmiyorlar haşlıyorlar. Biz mangal yaptık öğrettik. Yemekte çıkan pilavı alıp balıkla karıştırıp midye dolma gibi yiyorduk" dedi
Fotoğraflar Alaska'da doğaya karışan Christopher McCandless'a ve macerasını anlatan İnto the wild isimli filme ait
30 yorum:
Değişik deneyimler her zaman güzeldir. Bende Rusya'nın en doğusunda sakhalin adasında yaşıyorum. Genelde şehirdeyim ama bazen işler dolayısıyla adanın kuzeyine gidiyorum. Ama allaha şükür bizim burda durumumuz o arkadaş kadar kötü değil. Herşeyimiz var.
Eleman açlıktan değil yediği bitkiden zehirlenerek ölüyor.
Yazılarınızı uzunca bir süredir takip ediyorum.Hastalardan edindiğiniz bilgilerden sayenizde bende bir şeyler öğreniyorum.Eskiden daha sık paylaşımda bulunuyordunuz.Artık seyrek yazı yazıyorsunuz.
Antalya'dan selamlar...
Hep alaskada yaşamak istemişimdir. neden ben de bilmiyorum.
Alaska yazin harika, Karadeniz gibi. Ama kisin sanki farkli bir memlekete donusuyor, bildiginiz yer degil gibi. Ve sehrin gobeginde olmamiza ragmen moose denilen geyik cinsleri ile burun buruna gelebiliyoruz kislari. Gezip gormek isteyelere Surviving Alaska isimli kitabi okumus olarak ve Temmuz- Agustos-Eylul aylarinda gelmelerini tavsiye ediyorum nacizane.
Merhaba 2004-2008 yazları arasında Alaska'da 4 yaz çalıştım ben de. Yazınızı okuyanlar Work and Travel ve Alaska ile ilgili daha detaylı bilgi isterse sitemi ziyaret edebilir. Hatta siz de yazınızdan siteme link verirseniz sevinirim. Teşekkürler.
Bu arada Alaska tahmin ettiğinizden çok daha güzel ve sıcak emin olun.
www.WorkandTravelAlaska.net
sık kullandığım bir espridir şime gelmeyince ben altı ay alaskada olacağım derim :)
yorumlardan kelime doğulamayı kaldırmanızı rica ederim çok sıksıntılı oluyor
Ben de kelime doğrulamadan hoşlanmıyorum ama spam yorumları silmekten bıktım
benim de bir arkadaşım gitmişti.
infolang da ingilizce eğitimi aldıktan sonra pratik yapmak için maryland'a gitti wat programı ile ancak o bahsettiğiniz gibi değildi.
gayet memnun kalmıştı.
Çok teşekkür ederim, filmin sonunu yazdığınız için ettiğiniz için. En azında spoiler kullansaydınız.
Bayılıyorum böyle gençlere, ne güzel deneyimler.... size de teşekkürler doktor :) egeden
Yazılarınız çok güzel ;)
hocam merhaba,
blogunuz lacivert zemin üzerine beyaz olunca gözümü çok yoruyor. sizce bu normal mi yoksa gözümle ilgili bir sorunum mu var yoksa herkese mi böyle oluyor. sevgiler.
benim yiğen de gidecekti.. "olum bi dur" dedim. internetten araştırdık. dediğiniz gibi bir sürü olumsuzluk okuduk. yiğen bunun üzerine vaz caydı. sonra amerika'da central park'ta bisikletçi oldu :)
markete çalışırken birkaç elemanda kanadaya çalışmaya gitmeyi düşünüyordu... sanki orda herşey çok daha kolay olacakmış gibi...
Türkiye'yi seviyorum ama kısa kısa da olsa değişik ülkelerde değişik şehirlerde ve kültürlerde yaşamak isterdim. O Mardin'li arkadaşın hayatında farklı bir deneyim olmuş ne güzel. Güzel bir yazı, paylaşım için teşekkürler.
Bende work and travel yapmayı düşünüyorum ama sırf bu Alaska yüzünden gitmek istemiyorum. Korkuyorum beni de götürecekler oraya. Şunu merak ediyorum hastanın ingilizce öğrenebilmiş mi?
Alaska'da ceketle dolaşma fikrini bile şu anda algı süzgecimden geçirmekte zorlanıyorum :)
Bora bey bir anda yazmayalı iki aya yakın bir zaman olduğunu farkettîm ,siz ve aileniz iyi değil mi?Herşeyin gönlünüzce olmasını dilerim bu ve diğer bloglarınızda okuduğumuz mutluluk hormonu salgılayan yazılarınızdan lütfen bizi mahrum etmeyin.Size eşinize ve Can'ınıza sevgiler.
güzel blog;)
Alaskayı oldum olası merak etmişimdir, inş bir gün gezme fırsatı bulurum. Gezerim, yazarım. Yazınca herşey daha güzel :))
Adama yediği bitkiden ölmüş :)
Sanırım yazarımız bir Aile Hekimi
Keşke sürekli yazabilecek vakti olsa.Bence bu yazılarını belkide vardır bastırmış olsa ilk alan ben olurdum.Sayın meslektaşım :)
Sanırım Meslektaşım aynı zamanda iyi bir YAZAR .Ellerine sağlık iyi ki yazıyor..Şu zamana kadar onu okumamış olmak bir kayıp...
Film şahane idi, insanın sırtına çantasını takıp çıkası geliyor. Gitmedim ama ismi, insanlardan uzaklaşıp kafa dinlemeyi anımsatıyor.
Ön kayıt için başvuracakların hem indirimli kayıt olma hemde en güzel Work and Travel işlerini seçebilme imkanını yakalacaklar. Ve şu hatırlatma da aklınızda olmasını isterim Amerika Uçak Bileti en ucuz alım tarihleri Kasım-Aralık ve Ocak ayları en ucuz bilet alım ayları olduklarını unutmayın.
son fotoğraf aslında filmden alıntı değil. kahramanın gerçek fotoğrafı aslında. sevgiler..
aynı şekilde Alaskaya giden bi arkadaşım da bana, balıkçı teknesinin güvertesinde sırt üstü uzanıp izlediği kutup ışıklarını(aurora diye de bilinir) anlatmıştı... bence mükemmel bi deneyim.
bu filmi bir gece otel odasinda can skntisini gidermek icin izlemistim..Film guzel ve mesaji etkileyici bir sekilde vermekler beraber psikolojiyi de dumura ugratmak icin birebir idi.
Ben bu arkadaşı tanıyorum!!! :D
isimsiz
Yorum Gönder