Cuma, Haziran 26, 2009

ex-sir




Bugün ilaç yazdırmaya gelen bir Ziraat hocasına piyasaya yeni çıkan bitki temizleme sularını nasıl bulduğunu sordum.
"Ben de izliyorum, internet sitelerinde gördüğüm kadarıyla pek bilimsel bir dayanakları yok. Bitkilere ilaç sıkıp sonra mamülleriyle yıkayıp temizlendi demişler. Kontrol grubu yok, dolayısı ile bilimsel açıdan bir anlamı da yok " dedi
"Çok reklam yapıyorlar, satışları da patlamış" dedim


"Hayır, bitkinin üzerini temizliyor olsa da içindeki pestisiti temizlemedikten sonra ne faydası olacak. Zaten pestisitlerin esas olarak bitkinin içine girmesi istenir. Atacaksın, bitki onu içine alacak, zararlı geldiği zaman onu uzaklaştıracak. Teorik olarak içindekini temizlemek de mümkün ama bu ürünün böyle bir iddiası yok. İçinde ne olduğu da beli değil. Ben şahsen eve aldığım meyveyi suyla güzelce yıkayıp kurulayıp yiyorum" dedi

18 yorum:

uzmanamator dedi ki...

Çocukken ağacın dalından bile koparmadan meyveleri yerdim e bunu çok da severdim :)Şimdi ise bir süre suda bekletiyorum tek tek yıkayıp kuruluyorum gene de içim rahat değil nerde nasıl yetiştiklerini bilmemekten kaynaklanan bi rhuzursuzluk var içimizde ama elimizden birşey gelmiyor ki balkonda da ağaç dikemeyiz ki :)

löker dedi ki...

Ben salata malzemelerini koparıp, çamurlularsa suyun içerisinden geçirerek bir kaba dolduruyor, yarım su bardağı kadar da en ucuzundan sirke koyuyorum. 10 dakika kadar sonra bitkiye temas eden ne kadar abuk subuk küçük böcük, toz, pis varsa suyun üzerine doğru çıkıyor... durularken bol suyla yıkayınca içim rahat ediyor.

Meyvelere yapmadım, sirke tadını bozar gibi geldi ama denenebilir...

Hülya dedi ki...

hayatta herşeye korkar olduk...bunlardan biri de yediklerimiz...aldığımız besinin temizlenmesi şöyle dursun artık neyin ne kadar sağlıklı olduğunu daha da önemlisi ne yediğimizi bilmez olduk...artık domates domates değil ki temizlesek nolcak....

iffetin günlüğü dedi ki...

bende tanıtımı yapan siteye üye olduğumdan ürün evime geldi.elma sirkesiyle aynı işlem yapılabildiğine göre bu ürüne para dökmek mantıklı gelmedi.bir de işin uzmanı böyle diyorsa bu ürün tutmaz.

borkenek dedi ki...

Ben de duymuştum bunun bir işe yaramadığını.

chroma dedi ki...

Vücudumuza aldığımız kimyasallarla ilgili National Geographic'in Ekim 2006 sayısında ürkütücü bir yazı var.

http://www.nationalgeographic.com.tr/ngm/0610/konu.aspx?Konu=6

allımorlu dedi ki...

zaten bizim üretken insanımız nerde
gereksiz luzumsuz iş var onu üretir.
önce hormonlu sebze meyve üretir.
kafam kadar çileği üretir,sonra onu yıkamak için solisyon üretir.yakında
ne cinlik üreticekler merakla bekliyorum.

Çağlar dedi ki...

Bu ex-sir de sonuçta bir kimyasal madde değil mi? kimyasal maddeyi temizleyemediğimiz gibi başka bir kimyasal madde de ekliyoruz. Paranoyaklıktan başka bir şey değil bence. Katkısız organik sigara bile varsa böyle şeylerin satılması normal bu ülkede.

http://caglar.ca

Özlem Mertler dedi ki...

sağlıklı beslenme konusunda kaygılananların, cebine uzanan bir el daha.

Adsız dedi ki...

bosuna cabaliyoruz!
genetik modifikasyon, kimyasallala temas,cogalan egzama,astim,kanser...yok olmayacak; hepsi dogal seleksiyonun sonuclarini yaratacak ve bugun bu etkenlerden etkilenen insanlarin soylari tukenecek. dayanikli olanlar yasayacak.

istedigimiz kadar cirpinalim saglikli kalalim diye, en fazla bikac nesil uzatabiliriz programlanmis genlerimize bagli yasamlarimizi.
modern yasamin getirdikleriyle etkilenecek dayaniksiz genlere sahip olanlar silinecek.
belki 500 yil sonra kanser denen hastalik hem dayanikli insanlarla, hem de gelisen tipla birlikte bugunun nezlesi, gribi gibi olacak.

ortacagda ingilterenin bir koyunde veba yuzunden herkes olmus. tek bir aile etkilenmemis. bugun nedenini arastirdiklarinda vebaya dayaniklilik saglayan bir gene sahip olduklari gorulmus. bugun o bolgede yasayan ve cogalan yerli halkin tamami bu gene sahipmis.

ya AIDS! guney afrikada sex ticaretiyle para kazandiklari halde HIV kapmayan kadinlar var. bunu inceleyen arastirmacilar bu kadinlarin ve cocuklarinin HIV'yi etkisiz kilacak bir enzim urettikleri ortaya cikmis. bilim insanlari bu enzimden yola cikarak AIDS'e bir care bulmaya calisiyorlar.

insanlik tarihi bitmeyen bir dogal seleksiyonun yansimasi!

bayancommonsense

M2H2 dedi ki...

Benim bu ürünü ilk gördüğümdeki tepkim; bu ürünü de kesin zirai ilaçları çıkaran firmalar çıkarmıştır. Bir yandan zehirleyelim, bir yandan temizletelim, insanları delirtelim, para, para, paraaa..

Adsız dedi ki...

Adı da tam bi pazarlama dehası..Yıllardır sirkeyle kafayı bulmuş hatunlar için..Sirke-ex-sir, sirke-eksir, 5 te 5 :P

Karen Hanim dedi ki...

Ben bekliyorum bir kaç sene....denedikten sonra ne denilir...kanser yapar acaba?

lunawar dedi ki...

bu ürünü ben de gördüm.
bilimsel olarak durumu nedir bilemiyorum.
içerisinde sirke var. annelerimiz de öyle derdi bize.. meyveyi sebzxeyi iyice sirkeli suyla yıkayın diye..

Moda Çıkmazı dedi ki...

Bu ürünü bende denemek istemiştim. Demek ki reklamı yapıldığı kadar etkili değilmiş.

Mehmet Güven dedi ki...

Bu ürünle ilgili bir araştırma yapmıştım ve haberveriyorum.net'e haber yazmıştım. Daha sonrasında fabrika müdürü dahil çeşitli kişiler de habere yorum yazdılar, direkt mail ve telefonla iletişime geçtiler. Başka haberler de var. Bence aşağıda linkini verdiğim haberimi bir inceleyin, çünkü ürün yalanlarla pazarlanmaya çalışılıyor...

http://www.haberveriyorum.net/icerik/exsir-ile-neyden-arinmali

Unknown dedi ki...

Bu ürüne dikkat edilmeli. Özellikle kanser hastalarına öneriliyor, yeterince temizlemeleri için. Ancak klinik çalışma yapılmayan ve ne olduğu kanıtlanmayan bir ürünün bilinmeden kullanılmamasını öneriyorum. Normal, sağlıklı insana hiç de zarar vermeyecek bir madde, "%100 bitkisel"ürün, bir kanser hastasını çok ağır duruma sokabilir, organlarını hasarlayabilir. Onkoloji doktorunuza danışmadan kullanmayınız! Bu rant heveslilerinin cebini doldurmayınız!
Aşağıdaki linkteki yazılar ve iddialar oldukça çarpıcı:
http://haberveriyorum.net/icerik/exsir-ile-neyden-arinmali

Poz dedi ki...

Tabiatta bulunan tüm gıdaların bir kimyasal yapısı olduğunu söylemek gerekir. Yani hepsine kimyasal diyebiliriz. Daha doğrusu hepsi kimyasaldır. Doğal ve sentetik (insanların yaptığı ve ürettiği) kimyasallar şeklinde ayrılabilir. Mesela margarin sentetik bir gıda (kimyasal) iken tereyağı doğal bir gıda (kimyasal) dır.
Ancak önemli olan insan sağlığını korumak olunca doğal ya da sentetik gıdaların (kimyasal) vücuda alınma miktarları önem kazanmaktadır. Sağlıklı bir yaşam için tüm gıdalara bu açıdan bakmak gerekir.
"Azı karar çoğu zarar diyen" atalarımızın bildiği ve söylediği gibi.