Bugün bir gemi kaptanı yola çıkmadan önce yanına almak için ağrı kesici yazdırmak amacıyla başvurdu.
"Nedir bu korsanlık olayları, neden engellenemiyor, gemide sizin silahınız olmuyor mu?" diye sordum
"Ben emekli subayım. Silahım olduğu halde yanıma almam, zira gemide çalışan adamlar- nasıl diyeyim, biraz değişiktir. Karada tutunamamış adamlardır, ahlakları biraz bozuktur. Silah hiçbir işe yaramayacağı gibi daha da sorun çıkartır" dedi
"Kadın gemicinin de olduğu gemi hala kurtarılamadı, neden sizce?" diye sordum
"Korsanlar 10 milyon dolardan başlamışlar, 3,5 milyon dolara kadar inmişler, daha önce Yasa'nın gemisini 500 bin dolara bırakmışlardı" dedi
"Bu armatörün bir teklifi olmuş mu?" diye sordum
"Hayır hiç bir teklif vermediler" dedi
"Geminin bu kadar süre bağlanması o kadar zarara yol açmıyor mu, neden teklif vermiyorlar?" diye sordum
"Armatörler hiç bir zaman zarar etmezler, her şeyleri sigortalıdır. Hem de sigortadan çok iyi para alırlar" dedi
"Gemide kalanlar yiyeceği nasıl buluyorlar?" diye sordum
"Gemilerde kuru erzak çok olur. Pirinç mercimek, zeytin peynir, donmuş et ve gıdalar 3-4 ay rahat yeter. Taze sebze meyve azdır" dedi
"Kadın gemiciler gemide sorun yaşıyorlar mı?" diye sordum
"Son yıllarda kadın zabitler çoğaldı. Makine zabiti bile var. Bana kalırsa kesinlikle kadına göre bir ortam değil ama nedense seçiyorlar bu mesleği. Zabit sınıfında neyse de bir de aşçı olarak kadın alıyorlar, o personel arasında daha çok sorun yaratıyor. Bazen karı koca gemici oluyor" dedi
"O zaman pek sorun olmuyordur" dedim
"Aynı gemiye düşemezler ki. Sürekli ayrı gemilerde, aylarca ayrı kalıyorsun. Mesela geçende Mersin'den Kamerun'a 1 ayda gittik, 4 saat durduk, dönüşe geçtik. Dönüşte de arıza falan oldu 1,5 ay sürdü, 2,5 ay aralıksız denizde kaldık, kolay değil." dedi
"Kadınlar gelince ortamda daha bir kibarlaşma olmuyor mu?" diye sordum
"Yok pek olmuyor. Zaten zabitler ayrı salonda oturur, yemek yer, personel ayrı yerde. Bazen ağzından kaçıyor, kusura bakma diyorsun. Geçende bir limanda kadın zabit tutturmuş beni de gittiğiniz yere götürün diye. Şimdi afedersiniz, gemici limana indiğinde ya midesini doldurur, ya başka işin peşinde koşar. Kızım sana göre yer değil diyoruz, ağladı vallahi beni de götürün diye. O da o hayatı istiyor" dedi
"Nedir bu korsanlık olayları, neden engellenemiyor, gemide sizin silahınız olmuyor mu?" diye sordum
"Ben emekli subayım. Silahım olduğu halde yanıma almam, zira gemide çalışan adamlar- nasıl diyeyim, biraz değişiktir. Karada tutunamamış adamlardır, ahlakları biraz bozuktur. Silah hiçbir işe yaramayacağı gibi daha da sorun çıkartır" dedi
"Kadın gemicinin de olduğu gemi hala kurtarılamadı, neden sizce?" diye sordum
"Korsanlar 10 milyon dolardan başlamışlar, 3,5 milyon dolara kadar inmişler, daha önce Yasa'nın gemisini 500 bin dolara bırakmışlardı" dedi
"Bu armatörün bir teklifi olmuş mu?" diye sordum
"Hayır hiç bir teklif vermediler" dedi
"Geminin bu kadar süre bağlanması o kadar zarara yol açmıyor mu, neden teklif vermiyorlar?" diye sordum
"Armatörler hiç bir zaman zarar etmezler, her şeyleri sigortalıdır. Hem de sigortadan çok iyi para alırlar" dedi
"Gemide kalanlar yiyeceği nasıl buluyorlar?" diye sordum
"Gemilerde kuru erzak çok olur. Pirinç mercimek, zeytin peynir, donmuş et ve gıdalar 3-4 ay rahat yeter. Taze sebze meyve azdır" dedi
"Kadın gemiciler gemide sorun yaşıyorlar mı?" diye sordum
"Son yıllarda kadın zabitler çoğaldı. Makine zabiti bile var. Bana kalırsa kesinlikle kadına göre bir ortam değil ama nedense seçiyorlar bu mesleği. Zabit sınıfında neyse de bir de aşçı olarak kadın alıyorlar, o personel arasında daha çok sorun yaratıyor. Bazen karı koca gemici oluyor" dedi
"O zaman pek sorun olmuyordur" dedim
"Aynı gemiye düşemezler ki. Sürekli ayrı gemilerde, aylarca ayrı kalıyorsun. Mesela geçende Mersin'den Kamerun'a 1 ayda gittik, 4 saat durduk, dönüşe geçtik. Dönüşte de arıza falan oldu 1,5 ay sürdü, 2,5 ay aralıksız denizde kaldık, kolay değil." dedi
"Kadınlar gelince ortamda daha bir kibarlaşma olmuyor mu?" diye sordum
"Yok pek olmuyor. Zaten zabitler ayrı salonda oturur, yemek yer, personel ayrı yerde. Bazen ağzından kaçıyor, kusura bakma diyorsun. Geçende bir limanda kadın zabit tutturmuş beni de gittiğiniz yere götürün diye. Şimdi afedersiniz, gemici limana indiğinde ya midesini doldurur, ya başka işin peşinde koşar. Kızım sana göre yer değil diyoruz, ağladı vallahi beni de götürün diye. O da o hayatı istiyor" dedi
Fotoğraflarda Somalili korsanlar ve kaçırdıkları Horizon 1 gemisindeki 4. kaptan Aysun Akbay
Kayıtlar
7 yorum:
nerede okudum unuttum şimdi. gemide kadın uğursuzluk getirir diye bir inanç var. bu inancın sebebi ingilizce de gizli. ingilizce de gemiye SHE denir, yanı dişi kabul edilir. Gemide başka bir kadın olursa da geminin onu kıskanacağına inanılır. MIŞ.
İngilizcede gemiye "she" denmesinin uğursuzluk olayı ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
İşin mantığı şu; şimdi düşün gemide 50 tane erkek var, 5 tane kadın. Ve gemi bir aydır okyanusta gidiyor. O erkekler, kadınları rahat bırakır mı? Ki, eskiden gemi yolculukları daha uzun sürerdi, mesela üç ay. Üç ay boyunca seks yapamayan erkeklerin aklında sürekli o kadınlar olacaktır. Bu da gemideki düzeni bozacaktır. Sebebi budur yani. Başka yerde arama.
Denizcilerin, açık denizde aç kalan martıların sortilerinden korktuğunu duymuştum
Bu arada blog sahibine de teşekkür edeyim. Gerçekten farklı ve zengin bir içeriği var.
Kolay gelsin,
öncelikle paylaşım için teşekkürler.gemi yaşamı hakkında bilgisi olmayanların böylesine sapık suçlamalarına girmesi hiç doğru değil bilmediğiniz konularda yorum yapmayın ve de 2. yorum sahibinin(CakmaNisanyan) tüm denizcilik camiasından özür dilemesini rica ediyorum.
itü denizcilik fakültesi öğrencisi
selametle.pruvanız neta olsun.
gemide yaşam öyle meçhuldur ki ancak yaşayanlar ne olduğunu bilebilir. öyle uzaktan atıp tutmakla olacak şey değil.
kadınlar gemilerde çalışmazlardı, çünkü deniz fiziki ve ruhi güç ister.
ama şimdi "geçim derdi" insanı güçlü olmaya zorluyor.
allah tüm denizcilere selamet versin.
Bora Bey ellerinize sağlık diyerek başlamak istiyorum öncelikle, sonralıkla da gemi işinde bilgi ve tecrübesi olanlara danışmak.
Ben gemi işinin zorluklarından ve nasıl bi mücadele gerektirdiğini kavrayıp yine de bu iş için gönüllü olan anadolu kültürüyle büyümüş ve yetiştirilmiş bayanlardan biriyim.Geçici süreliğine de olsa ''bu iş deneyimini yaşamak istiyorum'' derken neleri göze almam gerekiyor diye bir kez daha düşündürttünüz beni :S
hastalardan her zaman doğru şeyler öğrenilmiyor demek ki:)) zıra askerlerı pıyasada neden denızcı saymadıklarını daha ıyı anlamış bulnuyoruz bu hususta, kendını geliştirenleri tenzıh ederim kadın denızcı olarak yorum yapan arkadaşlara en cok meraklarını cezbeden konu hususunda sunu soylemek ısterım musterıh olun kımse bıze tecavuz etmıyor bızde yollu degılız cogu ınsanın ıcra etmekte -dıkkaınızı cekerım erkek demedım ınsan dıyorum- zorluk duyacagı zor bır meslegı ıcra edıyoruz kımımız parası ıcın kımımız hayatına katacagı anlam ıcın sadece başarmak ıcın yani, neyse ne..... turk halkının akıllarını bel altından yukarılara artık kaldırması dılegı ıle ...... sayın blog sahıbı asker hastanızı en yakın psıkolog arkadasınızı onermenızı sıddetle tavsıye ederım zıraa bır gemı dolusu sapıkla calışmış herkesın başına gelebılecek bır durum degıl yanı:))))))
Yorum Gönder