Çarşamba, Ocak 06, 2010

tiyatro





Bugün bir tiyatrocu grip aşısı olmak için başvurdu.
"Nasıl tiyatroda bu sezon işler?" diye sordum
"Berbat! Ekonomik krizin üzerine domuz gribi de bizi çok kötü vurdu. Sağlık Bakanlığı Ekim ayında sinemaya tiyatroya gidilmemesi konusunda bir uyarı yaptı. Bizim izleyiciler de genel ortalamanın üzerinde bilinçli, sağlığına dikkat eden kişiler olduğundan uyarılara uydular herhalde.


Güzel bir oyun da çıkmıyor son zamanlarda. Türk toplumunun değişimini oyunlardan izleyebilirsiniz, feci durumdayız." dedi
"Nasıl yani, bir örnek verir misiniz?" dedim
"Mesela 1980'lerin tek kişilik gösteri starı Ferhan Şensoy'du, '90 larınki Cem Yılmaz.



Değişimi üç açıdan görebilirsiniz:
Bir, içerik nerelerden nereye geldi, iki bilet fiyatları şimdi eskinin 4-5 katına çıktı, üç kazanılan paranın nasıl ve nereye harcandığı. Ferhan Abi kazandığı bütün parayı aslında devletin Tiyatro Müzesi olarak koruyup restore etmesi gereken Ses Tiyatrosuna harcadı.




İstanbul'a giderseniz kapısına bakın, orada bir plaket asılı:

"SES TİYATROSU 1885

Bu tiyatro Ferhangi Şeyler oyununu izleyen 112 000 Anadolu seyircisinin paralarıyla onarılmıştır"

yazıyor"
dedi

İlk fotoğraflar Ses Tiyatrosu

10 yorum:

tilki dedi ki...

Ben tiyatrodan pek hazetmem hele memleketimin tiyatrocu kafa yapısından(ya da benim rastladıklarım öyleydi)hiç anlamam.Genelde durum şudur 'ulan nefis oyunlar yaptık yine anlamadılar'.Bana kalırsa en kötü işin bile ayakta alkışlanması,tiyatroya duyulan manasız saygı Türkiye'de tiyatronun gelişimini engelliyor ve imtiyazlı sayılabilecek mesleklerden birini yaratıyor(madden olmayabilir).İyi hikayeler bulmaya çalışın herşey yoluna girer.Genel olarak Turgut Özakman'dan vazgeçin,savaşın kötü olduğunu 'Aslan asker Şvayk'la artık anlatmayın.Biz geliştik sizleri bekliyoruz.

tilki dedi ki...

eleştirim mevcut yazıyla degil genel olarak türkiyede tiyatro ile ilgili.buraya niye hırslandım tam bilmiyorum.

birfincankahveiçinbirpenny dedi ki...

birde orduyu göreve bekliyoruz demese saygım tam olacaktı ama neyse, sanatsal olarak taktiri hak ediyor

coffeé dedi ki...

birileri bişeyleri ustanın deyimiyle gözünden anlıyor... hakikaten bu ülkede mizah yapmak zor... aslında gayet gerektiği gibi davranıyoruz. değerini anlamamız için bu dünyadan gitmesi gerekli illa ki... yazık....

Adsız dedi ki...

Karagöz ile Hacıvatı yasaklayan bir devlet kültürü genlerine işlemiş bir toplumun, aptal Tv dizilerine ve R.İvedik türü filmlere olan merakı süpriz değil.
Devlet yardımıyla tiyatro yapanlardan da fazla bişey beklemiyoruz zaten.
Sanattan kazandığını sanata harcayanlardan söz edince, Müjdat Gezen hocayı anmamak da olmaz.Saygılarımla.

Mumin dedi ki...

Anlamadığım nokta şu. Bilet almak istediğimde Konak Melek Ökte Sahnesinde yer bulamadığım için üç hafta sonrasına randevu aldığım tiyatrolar tıklım tıklım doluyken hala ilgi yok, seyirci az diyorlar. Bu bir sefer olan bir durum da değil. Bir ay önce yine aynı şekilde bilet bulunmuyordu. Bilet fiyatlarını artırmak yerine yeni salonlar açarak ya da oyunları bir hafta daha fazla gösterimde tutarak daha fazla kişinin gelmesini sağlayabilirler heralde. Çok mu iyimser düşünüyorum :)

SEVGİ dedi ki...

yazılarınız çok ilgi çekici ..

Mare dedi ki...

Tiyatroda moda sanirim, arasan yer yok derler, bir de ilgisizlikten yakinirlar. Nedir bu, kendini agirdan satma metodu mu, yoksa maliye ye karsi tedbir mi?
Tabi domuz gribi olma riskide cabasi. Sizin kaprisinizle mi ugrasacagim,

Tabi zevkler ve renkler tartisilmaz ama, Ferhan Sensoydan da hic hazzetmem. En iyisi sinemaya gidip, Avatar´i izlemek.

Milletin nazinimi cekecegim, HIh :)

Bestami Bey dedi ki...

Zaten güzel yurdumun güzel insanları böyle düşündüğü için tiyatrolar bu halde.Tiyatrolar yaşadığınız gerçekleri kafanıza kakar sizi hayal dünyasında yaşatmaz.Hazzetmediğiniz ustalar size insanca yaşamak için neler yapmanız gerektiğini oyunlarla anlatır.Herşeye evet efendim sepet efendim köle tipler ise bunu kabullenemez.Sinema yoluyla oynanan oyunlara gözü kapalı atlarlar ve orada ne görüyorlarsa yapmaya bayılırlar.Gidiniz efendim dezenfekte edilmiş sinema salonlarında uydurulmuş domuz griplerine yakalanmadan abuk subuk Avatarlar seyrediniz.Bu filmler ne de olsa çekilmez olan gerçek hayatımıza derin anlamlar katıyor.

Bay Afiyet ve Bayan Bal Şeker dedi ki...

Tiyatrocular neden sürekli yakınıyor, sürekli ağlıyorlar? Başkasının başarısını kıskanıyorlar da, takdir etmesini bilemiyorlar?