Bugün hapşuruk, burun akıntısı ve gözlerde kaşıntı yakınması ile başvuran bir hasta;
"Ben gıda mühenedisiyim, mandırada çalışıyorum. Sürekli soğuk ortamda üşüttüm herhalde" deyince kendisine UHT kutu sütlerdeki antibiyotik meselesini sordum.
"Doğru, UHT kutu sütlerde antibiyotik var. Mecburen oluyor çünkü çiftçi antibiyotiği bol bol kullanıyor, sütü almışsın. Antibiyotikli sütten yoğurt olmaz, peynir olmaz mecburen basıyorsun UHT kutu süte." dedi
"Ee, nasıl antibiyotiksiz süt içebiliriz?" diye sordum
"Pastörize süt için. Pastörize sütte antibiyotik bulunmaz. Antibiyotik Ph'ı düşürdüğünden süt dayanmıyor çabuk kesiliyor" dedi ve ekledi "Süt ürünlerinde numara çoktur. En kötü süt peynir yapılır, sonra sırasıyla UHT kutu süt, yoğurt ve en iyisi pastörize sütte kullanılır. Geçende bir arkadaşımla iddiaya girdik, piyasada satılan keçi sütlerinden bir markayı analiz ettik, içinde % 10 keçi sütü çıkmadı" dedi
"Nasıl tahmin ettiniz içinde keçi sütü olmadığını?" diye sordum
"E tadı farklı oluyor, ben arada içtiğimden biliyorum" dedi
"Foça yoğurdu nasıl buluyorsunuz?" dedim
"Onlar kooperatif olduğundan fazla kara ihtiyaçları yok. Kapasitemi arttırayım, büyüyeyim dertleri de yok. Hep aynı kalitede yapıyor; eskiden beri 70 ton üretiyor, bırakıyor. Dışardan süt almayınca kaliteyi korumak kolay" dedi
Kendisine allerjik rinit tanısı koyup yakınmalarının üşütmekten değil allerjiden kaynaklandığını söyleyince;
"Neye karşı allerjim var acaba?" diye sordu
"Henüz çiçek tozları çıkmadı ama son yıllarda yılın her mevsiminde allerji yakınması ile başvuran hasta sayısı katlanarak arttı. Okuduğum bir kitaba göre bunun GDO lu mısırdan elde edilen mısır şurubunun tüketiminin artmasına bağlı olabileceğini düşünüyorum. Zira piyasada satılan gazlı içeceklerden dondurmaya, çikolatadan baklavaya her üründe istisnasız kullanılıyor. " dedim, hazır şekerli gıdaları tüketmekten kaçınmasını ve bahsettiğim kitabı okumasını önerdim .
24 yorum:
kutu süt ile pastörize sütün ne farkı var ki?
uht kutu süt tamam, ama normal kutu süt dediğiniz ne?
kutu süt derken hep uht süt kastediliyor. pastörize süt şişe sütü olarak vardı eskiden, o yüzden adı öyle kaldı. neticede uht yazanlar antibiyotikli. pastörize olan yani günlük süt diye bildiğimiz 2-3 gün ömrü olan (AOÇ şişe yada diğer markaların kutuda sütleri) daha güvenilir diyor. Değil mi sayın doktor? :)
UHT (Ultra High Temperature) sütün çok yüksek ısıda kısa sürede ısıtılıp soğutularak sterilize edilmesi tekniğini anlatıyor. Bu teknikte sütte hiç mikroorganizma kalmadığı için süt uzun süre dayanmakla birlikte bazı besleyici öğeler bu yüksek ısıda kayboluyor.
Pastörizasyonda ise süt daha düşük ısıda daha uzun süre ısıtılıp sonra birden soğutuluyor. Bu yöntem sadece insana zararlı mikroorganizmaları öldürdüğünden süt bozulmaya karşı daha dayanıksız oluyor.
Pastörize süt geleneksel olarak şişelerde satılmakla birlikte son yıllarda kutuda satılmaya da başlandı. Hatta SEK yeni geliştirdiği bir teknoloji ile 10 gün dayanan kutuda pastörize sütü piyasaya sürdü.
Antibiyotiklerin sut uzerindeki etkisi mikrobiyeldir.bakteri gelisimini engelledigi icin asitlik ilerlemez buna bagli olarak pH dusmesi olmaz.uht sutte antibiyotikli kullanilir pastorizede kullanilmaz diye bisey yok.ayrica antibiyotikli sutten kasar peyniri de yapilir.tek sorun bu degil koruyucu maddeler ve katki maddeleri de sorun.guvenle tuketmek istiyorsan ewde kendin yap.
niye bu kadar seyrek yazıyorsunuz, bütün yazılarınızı büyük bir merak ve beğeni içinde okuyorum. umarım yine eskisi gibi daha sık yazarsınız... kolay gelsin...
Neye güveneceğimizi şaşırdık...
piyasada bizim bildiğimiz ve aldığımız bir tek marka keçi sütü var onu da almayı bırakacağız anlaşılan
süt sağlıktır
Benim anlayamadigim, bu kadar cok doktor hem UHT'ye, hem de GDO'ya hayir derken, neden bu durumu Saglik Bakanligina, Tarim Bakanligina bildirip birseyler yapilamiyor!
Catir catir GDO'lu urunler gecer not almaya basladi. Buyrun simdi gidada soya kapimizda, ha kabul edildi, ha edilecek. Sonra bir baskasi, sonra bir baskasi...
Once kuru incir almak icin Amerika'nin siz de GDO ile ilgili kurallarinizi acin biraz dedigini duyduk, ardindan izinler teker teker cikmaya basladi. Almasin Amerika, ben oturur o incirleri tek tek yerim! Sokmayin GDO'yu ulkeme... Ninemiz, annemiz hatta biz sokakta satilan sutle buyumedik mi? Hangi hastaligi kaptik? Istanbul'un gobeginde kapimiza gelirdi sutcu amca. Simdi cocuguma ne yedirsem, ne icirsem diye kivranir oldum. Kanser her evde, her turde... Teker teker sanatcilar yakalanmaya basladilar. Belki dikkatleri uzerlerine cekip bir kampanya yaparlar.
Neden, birileri zengin olsun diye... Istemiyorum ben, sadece saglikli, huzurlu yasamak istiyorum. Bu cok buyuk bir dilek mi?
şimdi benim de anlamadığım şu nokta var. gıda müh diyor ki çiftçiler hayvanlara antibiyotik veriyor. tamam o zaman demek ki fabrikaya giren süt antibiyotikli. yani ha uht ha pastörize ikisinde de antibiyotik bulunuyor anlamına gelmiyor mu?
Yazılarını çok severek takip ettiğim bu blogda GDO'nun konu olduğunu görünce ufak bir ekleme de ben yapmak istedim.
Greenpeace bu konuda bir kampanya başlattı: www.yemezler.org adresinden girip imzalayabiliyorsunuz.
Hatta bunun ufak animasyonunu da ben yaptım, izleyip bilgi almanızı tavsiye ederim: https://vimeo.com/37665149
Saygılarımla
Yazılarınızı beğeniyle okuyorum...Mütevazi,gezgin ve meraklı bir ruhunuzun olduğu anlaşılıyor.Hayatla ilgili maddi hırslarınız yok...Bunu nasıl başardınız,nasıl bu kadar minimal,aza kanaat eden,bir lokma bir hırka kalabildiniz?
neyi niye içecez belli değil...
teşekkür ederim.
Merhabalar ..
Süt besininin insan sağlığına zararı olduğu söyleniyor aslında .Tabiki bu doğrudan sütveren ineğin sağlığıyla ilgili galiba...
wwww.affiliatesitesi.blogspot.com
Merhabalar ..
Süt besininin insan sağlığına zararı olduğu söyleniyor aslında .Tabiki bu doğrudan sütveren ineğin sağlığıyla ilgili galiba...
wwww.affiliatesitesi.blogspot.com
bayramınız bayram gibi olsun))
mümkün olduğunca doğal, organik ürünler almaya tüketmeye çalışıyoruz. Ama büyük şehirlerde, metropollerde bu ne kadar mümkün... O yüzden erken emekliliğe karar verdik, Urlada bi toprak alıp, kendimiz üretelim kendimiz tüketelim mantığı adına. Tabii bir uçak mühendisi ve bir iletişimci ne kadar anlar topraktan bilemiyorum, ama risk almaya değer... Sevgiler size doktor.... egeden
Daha az ama daha doğru besinler tüketmeyi öğrenelim arkadaşlar.
Otlakların miktarı azalıp nüfus artarken, sağlıklı ürünler tüketmeyi düşünemezsiniz.
Lüks gayrimenkul, suni malzeme ihtiyaçlarımızı kısıp otlak, çiftlik için yer arttırmamız gerekiyor. Bunun başka çaresi yok.
Doktorumun dediğine göre iyot alerjim (bu yüzden haşimotom da)ama bana sorarsanız daha pek çok şeye (parfüm vs.gibi) alerjim var. Şu kitabın adını bana yazar mısınız lütfen? ilknuryamak@hotmail.com
Farklı renkteki kelimelerin üzerine tıklarsanız kitabın adına ulaşabilirsiniz
İlginç!
Aylardır çıkan haberler yüzünden ne süt içebiliyorum ne de yoğurt yiyebiliyorum. Başka bir sürü zararlı gıdalar da var. Sütün yerini neyle doldurabiliriz ki?
Yorum Gönder