Bugün duvarımdaki fotoğrafları gören bir hasta
"Biliyor musunuz Doktor Bey ben de eskiden fotoğrafçılık yapardım, ama benim yaptığım çok başka bir fotoğrafçılıktı Stüdyomu devrederken satın almak için gelenler bakarlardı ortada spot yok, makine yok 'Nesine bu kadar para istiyorsun?' der, yaptığım işi, istediğim parayı anlayamazlardı.
Halbuki orası başka bir yerdi:
Çetin Altan, Süleyman Demirel, İsmet İnönü, Zeki Müren hep bana gelip fotoğraf çektirirlerdi.
Mesela Zeki Müren aslında sahne fotoğraflarında hep Erol Atar'la çalışır, ama altı ayda bir fedaisi ile gelir gerçek halini görmek için bende de bir fotoğraf çektirir kendi arşivine koyardı. Erol'un çektiği rütuşlu fotoğraflardan sonra bana gelince kendini bulduğunu söylerdi" dedi
"Siz hiç rötuş yapmaz mıydınız?" dedim
"Hayır ben hiç rütuş yapmazdım. O kadar ki; mesela dışarda hava aydınlık, adamın gözbebekleri toplu iğne başı gibi kısılyor, dükkana girince de bir anda etrafı görebilmek için kocaman büyüyor. Hemen oturtup fotoğrafını çekersen gözbebekleri böyle açıkken göz dibi sarı sarı çıkar, rütuşla düzeltmek gerekir. Ben bunun için ışıkları kademe kademe yükselten bir reosta yaptırdım, onu da kart kurutma makinasının ağır devirli kasnağına bağladım. Müşteri gelince oturtup çay, kahve; adamına göre viski - O zaman piyasada yabancı içki yok, Amerikan Pazarından alıyorum; ikram edip lafa tutarken sistemi çalıştırırdım. Tavanda plakaların arkasına gizlenmiş indirek ışıklar yavaş yavaş açılınca, gözler normal ışığa alışırdı. ayrıca indirek ışık gölge oluşturmuyor, sarkma gölge yok, rütuşa gerek kalmazdı.
Mesela sık sık İsmet İnönü'yü çekerdim ben. O ölünce Mevhibe Hanım gelmeye başladı.
'Oğlum babanla benim şu fotoğrafımı birleştiriver' diyor, şimdiki fotoşap gibi yapıyoruz birşeyler..."
"Babanla mı dediniz" diye konuşmasını böldüm
"Evet, İnönü'ye baba derdim ben. Neyse getirmiş kendi gençlik fotoğrafını, İnönü'nün son yıllarında çekilmiş fotoğrafıyla birleştirmek istiyor. Yenisini de asla çektirmek istemiyor.
'Siz aynaya bakınca kendinizden nefret mi ediyorsunuz' dedim, ısrarla bir fotoğrafını çektim. Bir baktı
' Aa, ne güzel çıktı' diye şaşırdı.
Ayrıca insan yüzü asimetriktir, konuya öyle pozisyon vereceksin ki rütuş yapmana gerek olmayacak. " dedi ve ekledi
"Mesela diyelim İlhami Soysal geldi, kendini tanıttı, ben işim olmasa da ona 3 gün sonrasına randevu verirdim. Bu arada gazetedeki yazılarını okur, sonra geldiğinde etrafında yazılarından bahsederek dolaşırken havalı deklanşörle sezdrimeden doğal halini çekerdim. Yazarlar kendi yazılarından bahsedince övülünce gevşer daha iyi fotoğraf verirler."
25 yorum:
İsmet İnönü ve Mevhibe Hanımın fotoğrafına bayıldım. Ne güzel gülmüşler...
harika bir blog..
bu sarkiyi cok severim. Zeki Muren'in sesinden hic dinlememistim. Tesekkurler
İşte gerçek sanatçı bu anlattığınız kişi. Ne yaptığını biliyor, emek katıyor. Şimdinin bol fotoşoplu aynı instagram renkli fotograflarına baktıkça sinirim bozuluyor. Fotoğraftaki kişiyle gerçeğin arasında hiçbir benzerlik yok. Bir de eskiden kadın vücudu ne kadar doğal resmedilirmiş, selülitler sarkmalar olduğu gibi ortadaymış ama o kadınların doğal güzelliği şimdikilerin fotoşoplu sahteliğine beş basar.
uzun bir aradan sonra yine güzel bir yazı
Çok güzel bir konu, çok güzel bir yazı. Teşekkürler!
Nasıl da özlemişiz yazılarınızı, su gibi duru ve akıcı.
çok içten yazıyorsunuz.. aslında uzun yazlıları bilgisayar ekranından okumayı çok sevmememe rağmen sizi keyifle okuyorum.. kullandığınız fotolar da son derce etkili.. bana da beklerim....
aslında hayat, bizim izin verdiğimiz kadar çok şey katıyor hayatımıza....mesele bunu görmekte....bizlerle de paylaştığınız için teşekkürler...
İşte özlenen tat :)
Fotoğrafçılık öğrencisine ders niteliğinde, ayrıca sohbet tadında.
Kendinizi özletmeseniz... Saygılarımla...
Ayşegül
Güzel yazı, guzel blog, tebrikler.
emegınıze saglık
aysegul
İnsan fotoğrafları çekmeyi sevmiyorum. O yüzden bir fotoğrafçı değilim sanırım. :)
bunca işin gücün koşuşturmacanın arasında usulsüz isteklerle gelen hastalar karşısında mesleğinden de canından da bezmiş bir meslekdaşınız olarak size hayranlığımı sunuyorum.
hep böyle kalmanız dileğiyle..
Ben şarkıları hiç dinleyemiyorum. Bir ay kadar önce playerleri görebiliyordum blogtaki tüm yazıları okudum sadece şarkıları dinlemek için döndüm. Baktım şarkılar dinlenmiyor. bi yol gösteren olursa duacı olurum.
yine çok güzel bir yazı, özlemişim... lütfen daha sık yazın...
Bu fotoğrafçı Orhan Pamuk romanlarından fırlamış birisiymiş.
neden bu kadar ara veriyorsunuz?
blogunuzdan saatlerdir çıkamadım, çok keyifle okunan bir üslubunuz var. ama son dönemlerde çok seyrek yazdığınızı gözlemledim. keşke daha sık yazsanız. Sağlığınız da yerindedir umarım.
Zeki Mürenin seni sordum yıldızlara şarkısı geldi bir an aklıma
çok keyifli bir yazıydı.Fotoğrafla ben de ilgileniyorum.İnsanın doğal halini yakalamak gerçekten zor.Teşekkürler.bahceprim.blogspot.coma beklerim.:)
Uzun mu ? Şaka yapıyor olmalısın ?
çok güzel bir yazı. kaptırdım okudum hepsini ve ne kadar şanlısınız diye düşündüm. her gelen bir sohbet kaynağı
bu güzel yazı için teşekkürler. çok kıymetli bir insansınız.
Yorum Gönder